- Kategori
- Aşk - Evlilik
İllet aşk
Karanlık çalmış aydınlıklarımı. Uykularım çoktan hapsolmuş güneşi getiren dakikaların kıskacına. Bense, düşmüşüm ağrısız solukların peşine, gözlerim korkar olmuş karanlıklarda birleşmeye, kör oluyor, görmüyorum hayalden ötesini...
Havada uçuşansa yar kokusu , soluyorum can havliyle, yaşamsa duruyor. Duyulan yüreğin atış sesleri, yok görünürde başka hayat belirtisi. Vazgeçiş var , sabahlardan ve gelecek yarınlardan. Ruhum deliksiz uykuların ağında, uyanmayı ret ediyor. Dışarda ise , havlayan köpek sürüsü çaresiz düşüncelerime ağıt yakıyor.? Kimbilir?Belki, duadır çığlıkları...
Titreyen kalemimle dokunuyorum harflere, cümleler ibadet sanki. Beyaz sayfaları karaladıkça, esaretten kurtulan suçlu misali özgürlüğe koşuyorum. Tüm dileklerim çırpınıyor, can çekişir gibi. Yakıyorum çıramı savuruyorum Dicle'ye. Karışsın hazin hikayelerim, deli coşan nehirlere. Odam da binbir çeşit saat, zamana sığınmanın bekçisi. Bu bir çareyse , sığdıramıyor içine geçmişimi. Yelkovan hayta vuruşlarda, akrep kaplumbağa adımlarda, sürükleyemiyor canıma sinmiş resimlerin gövdesini...
Ey !... Hayat !... Sabahın ezan sesiyle buğulanmış vaktinde, bağrımın derinlerinden kopup gelen sesle, figan ediyorum, yok mu? İllet aşkın çaresi...