Evlilikten ağzı yananlar!

Karşı cinsten iki insan birbirini görüp beğendiği ilk anda beliren kıvılcım,ikinci görüşmede aleve dönüşür ve engellenemeyecek düzeye ulaşır.
Sonraki görüşmelerde ise kontrolsüzlük devreye girer,yani kişi aşık olmaya başlar.
Buna kara sevda denilmekte muhtemelen!
Bu durum teslim olma halidir ve yoğunlaşan duygular evliliğe işaret eder.
Görücü usulü tercihi ise evlilik konusunda çok daha mantıklı bir yöntemdir.
Hiç acele edilmez,duygular sabırla evlilik sonrasına bırakılır.

Adaylar birbirleriyle pazarlık içindedirler neredeyse ve genelde daha ciddi konuları görüşürler.

Geleceklerini garanti altına almak anlamında gelir düzeyleri bile araştırılır.

Her iki aile tarafından yapılan araştırmalar hem duygusal ağırlıklı olmaz, hem de o kişi hakkında değişik kişilerin düşüncesi sorulup daha doğru sonuçlar elde edilir.

Bu görüşmeler gerektiğinde uzar,ama zamanla mutlaka son şeklini alır.

Ve birbirlerini sevip sevemeyecekleri,anlaşıp anlaşamayacakları konusu olgunlaşır.

Her iki tarafta hayatı bir macera gibi yaşamaya hevesli değillerdir çünkü.

Hem görücü usulü evlenenlerin daha mutlu oldukları ve boşanma oranlarının daha az olduğu bilinmektedir .

Aşk evliliklerinde ise öncelikle iki insanın birbirini tanıması gerektiği gerçeği en arka plana itilmiştir.

Kaşlar, gözler,bakışlar ön plana çıkmıştır çoktan,aşık olmak gerçekleri görememektir çünkü.

Kişiler yoğun duygu seline kapıldıklarında ilişkilerinde en ufak bir eksiklik göremezler.

Hem gerçek kişiliklerini de göstermezler zaten.

İnsanı kör ve sağır eden duygularıyla hareket ederler.

Başbaşa kaldıklarında ölçüyü kaçırabilir ve sonucu belli olmayan bir evlilik ümidiyle yapılan kandırılma tehlikesi yaşarlar.
Halbuki evlilik, insanın vereceği en önemli kararlardan birisidir.

Bir süre sonra gerçeklerle başbaşa kaldıklarında,verdikleri bu ani kararlarının cezasını mutsuzlukla ödeyeceklerinin farkına varırlar.