İlyas ağabey mi anlatıyorum. Nasıl mı?

İlyas Bayram için bir blog yazayım dedim. Kim miş İlyas Bayram.

Çok mu merak ediyorsunuz. Biraz ondan bahsedeyim. Yani dedikodu yapalım birazcık dedimsede dedikoduyu hatta birisini arkasından çekiştirmesini sevmem. Ama İlyas ağabeyi anlatmak zor bir iş. Çünkü onun ilginç bir kişiliği var. Sen çok yaşa be ağabey.

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=815160

Hani bizleri topladın ya 8 Eylül günü. Gerçekten de büyük bir iş becerdin. Sen var ya sen bu organizasyonu yapmanla hepimizi bir araya getirdin. Teşekkür ederiz bütün arkadaşlar adına. Ben ki gelecektim ama itiraf edeyim gelmeyi çok arzulamıştım ve iple çekiyordum o günü. O gün gelemedim, belki yanınızda bulunamadım. Biraz sıkılgan, biraz ürkek nasıl söylesem acaba neden gelemediğimi... Neden mi? Maddi durumum şu aralar yeterli düzeyde değil. İhtiyaçlarımı ancak karşılayabiliyorum. Nasıl 1 kişi için 50 YTL ödeme yapabilirdim. Kaldı ki 2 kişi ile gelsem 100 YTL yapar. Bunun yerine bir gün için harcanacak para ile ben kaç gün evime gıda parası olarak kullanırım diye düşündüm. Malum önümüz ramazandı. Ramazan’da geldi geçiyor bile. Bir de sevgili dayımı kaybettiğim günlere rastladı. Onun da acısı vardı biraz da.

Ama ne var ki o toplantıya katılan arkadaşların o gece için yazdıklarını ve çektikleri resimleri gördükçe içim yandı keşke bende olsaydım diye. Kendimi acındıracak değilim ama ne var biliyormusunuz sizin gibi başta siz ve diğer arkadaşlar olduğu müddetçe ben burada güzel bloglar çıkartmaya devam edeceğim. Amacım ayakta kalabilmek ve daha çok eserler üretebilmek.

Üstelikte birde elimde ki bilgisayarı ve LC ekranlı monitörün taksit paraları var ve onlar ödeniyor. Okula giden kızlarımın okulda ki dersler için almıştık. Ben de bu ara bilgisayara merak sardım öğrenmekti amacım. Kızımdan arta kalan zamanlar da İnternete falan takıldım. Herhalde çok takılmışsım ki kendimi MB sayfalarında buldum. Sizleri bulmasaydım eğer günlük gibi bir şeyler yazmayı düşünüyordun ama kimse beni okumayacaktı. Kimler mi okurdu onu da Allah bilir herhalde. Böylesi daha iyi oldu. Yazıyor ve okunabiliyorum.

Ben eski İzmirspor’un başkanlarından Cemal Dönmezin deri fabrikasında personel müdürün yanında yardımcılık görevini sürdürürken 2004 yılında fabrikanın kapanmasından dolayı çıkışımız olmuştu. 3,5 yıl kadar süredir kendime bir getiri getirecek bir iş bulamadım anlayacağınız. Sebep olarak kendime bir meslek kazandıracak bir eğitim almamamdan kaynaklanıyor. Yaşımda 50’ye yaklaşıyor ve bol miktarda boş vaktim var. Sigara içmem, kahveye gitmem. Evde bilgisayarın karşısında bir şeyler yazıyor, bir şeyler okuyorum. Eşim Selver hanım’da benim bu tutumum karşısında epey rahatsız olmuş durumda.

Bir şeyler yapmam gerekiyor. Bana gelir getirecek bir işle meşgul olmalıyım. Ama nasıl ki bir konu da bilgi sahibi olmadan da bir şey yapılamıyor. Bir işte aranamıyor anlaşılan.

Bu ara hatırlatmayı unuttum. Evimin arka balkonunu kapayıp yakma resim yapmaya başlayacağım. Önümüzde ki bayramdan sonra balkon kapatma işlerim olacak ve sonra orayı atölye yapacağım. Amacım yazın yazlıkta çektiğim güzel manzaraları yapmak. Gün batımı gibi… Yazın alan olur diye düşünüyorum. Benim bu konu da bir yazım vardı zaten.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=40877

İlyas Bey beni çağırıyor Karşıyaka’ya. Gideceğim balkonu kapattıktan sonra. Gelmeden 2 gün evvel haber ver ki bana, sana hazırlayacağım sürprizi hazırlama imkanı ver bana dedi. O gün de bisikletimle yapacağım tur içinde sizi bilgilendireyim. O gün yapacağım toplam kilometre 115 civarıdır. Evden çıkıp Bornova ve Ege Üniversitesi kamp üstü önü ve oradan Sabuncu beyi (rakım: 585), Manisa, Emiralem, Menemen’den Çiğliye ve Mavi Şehir üstünden Bostanlıya giriş. Evden saat 08.00 gibi çıkıp 14.00 gibi Bostanlıya İlyas Beyle daha önce oturduğumuz yere ulaşacağım. İlyas Bey beni bisikletimle bekliyordu ha geldim işte. Bakalım ben oraya vardığımda İlyas Bey beni nasıl karşılayacak. Böyle bir turun ardından bisiklete binmeyen bir kişinin kaleminden nasıl bir yorum çıkacak. Merak ediyorum. Tarih olarak 20 Ekim cumartesi ya da 22 Ekim Pazartesi günlerin birinde olabilir. Kendisinin de müsait olduğu bir tarihe göre oraya geliyorum.

Görüşmek üzere.