Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '17

 
Kategori
Psikoloji
 

İmajinel kimlik sunumu

İmajinel kimlik sunumu
 

İmajinel kimlik


Çağımız giderek bir imaj uygarlığına doğru yol alırken, hem yüz yüze ilişkilerde, hem de medyada, imaj oluşturmanın önemi hissedilmektedir. Günlük yaşamımız ve diğer insanlarla ilişkilerimiz üzerinde biraz düşündüğümüzde, diğer insanların bizim hakkımızdaki düşünce ve duygularına ne kadar önem verdiğimizi kolayca fark ederiz. Hatta onlarda olumlu bir izlenim yaratmaya çalıştığımız ve bunun içinde, çeşitli yollar izlediğimizi kavrayabiliriz. Diğerlerinin bizim hakkımızdaki izlenimlerini, tesadüfe bırakma veya bu izlenimlerin kendiliğinden oluşmasını beklemek yerine biçimlendirmeye çalışıyoruz. Bu sayede diğerlerinin bize karşı davranışlarını etkileyebileceğimiz, olumlu muameleyi görmeyi sağlayabileceğimiz inancını taşıyoruz.

Hemen her insan, diğerlerine sunduğu imaj konusunda, en azından bir dereceye kadar duyarlıdır. Bunun kültürel, toplumsal ve psikolojik nedenleri vardır. Modern toplumlarda gelişen moda endüstrisi, kozmetik sanayi, diyet merkezleri, güzellik enstitüleri, plastik cerrahi ameliyatları, saç çıkarma, saç nakli ve kırışıklığı gidermeye yarayan mucize ilaçlar için yapılan sonsuz sayıda araştırma, harcanan milyarlar tutarındaki paralar, kadın ve erkek zihinlerinin fiziksel görünüşleri ile nasıl ilgili olduğunu gösteren olgulardır. Sanki sosyal ilişkiler, cazibe çevresinde örülmektedir. İmaj kaygılarını bir kuruntudan ziyade pratik temeli olan, bir eğilim gibi görmeliyiz. Moral planda ne kadar kayıtla karşılasak da, medya çağı, içereni içerikten, zarfı zarfın içindekinden, kapsayanı kapsamdan daha öne çıkarmaktadır.

İmaj oluşturmanın psikolojik arka planı da önemlidir. İnsanlar, dış dünyadan gelen uyaran ya da mesajları, brüt veriler olarak alıp işleyerek, şekillendirmektedir. Şeylere ilişkin sosyal temsillerimiz, yani kafamızdaki örgütlenmiş imajlar, algısal şemalar, davranışlarımızı yönlendiren zihinsel haritalar gibi işlev görmektedir. Hepimiz çoğu durumlarda Anderson’un masalındaki bezelyelere benzeriz; “Bir varmış, bir yokmuş yeşil bezelye kapçığında beş yeşil bezelye varmış ve dünyanın yeşil olduğuna inanıyorlarmış.”

Sonuçta imaj oluşturmanın öneminde, kültürel normların payı söz konusudur. Bir kişinin davranışları ve sahip olduğu şeyler, diğer kişinin davranışlarını etkilemektedir. İmaj oluşturmaya çalışan insanın, esasında, kendi görüntüsünü kişisel bir sermaye gibi kullanması söz konusudur; dolayısı ile bu görüntüyü sağlamaya ve diğerlerini etkilemeye yarayan her şey, bu sermayenin parçası olarak ortaya çıkmaktadır. İnsanlar hem fiziksel görünümleri, hem de sosyal davranışlarıyla diğerlerinin izlenimlerini şekillendirmeye çalışmaktadırlar. İnsanlar, sahip olduğu; elbiseler, kitaplar, plaklar, pahalı objeler ve benzeri şeylerde bu çerçevede değerlendirilebilir. Örneğin bir evde, özenle seçilmiş sanat eserlerinin bulunması, ziyaretçilere evin zevkli ve iyi eğitim görmüş birine ait olduğunu ve ev sahibinin saygıyla davranılması gereken bir olduğunu gösterir. Özellikle bizim toplumumuzdaki evlerde var olan hiç okunmayan kitaplarla dolu kütüphaneler buna iyi bir örnektir. Ev sahibinin entelektüel, bilgi seven hatta bilge olduğu imajı verilmeye çalışılır.

Eşyalara sadece bulunup bulunmaması ile ilgili değil, değerleri, kaliteleri, çeşitleri genel durumları ve diğer özellikleri ile de sahiplerini yansıtmak amacı taşır. Bireyin giyimi, yüz ifadeleri, yaşı, cinsiyeti, dili, mesleki belirtiler; yaşanan mekânların düzenlenişinde, mobilyalarda ve dolayısı ile eşyalarda somutlaşmaktadır. Dış görünüş, bireylerin rol ve statüleri hakkındaki bilgilerin önemli kaynaklarındandır. Dış görünüşler, belirli bir kültür içinde, kurumsallaşmakta, yani bireyin herhangi bir dış görünüşü konusundaki beklentileri kalıplaşmaktadır.

“Eskiden bir insanın yararlı bir yaşam sürdürdüğüne inanmasını sağlayan arkadaş ve komşuların iyi düşünceleri onun başarılarının takdir edilmesine dayanıyordu. Bugün insanlar yaptıklarına değil de kendi kişisel özelliklerini alkışlayan bir olumlama bekliyor. İnsanlar kendilerine hayran olunmasını, saygı duyulmasını istiyor. Hatta saygı duymaktansa, gıpta edilip kıskanılmak istiyorlar. Bugünün kahramanı; başarılı bir şekilde yığınları etkileyip kendisini önemli bir statüye konuma yerleştiren çekici bir imaj yaratan kişidir.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..