İmparator

Konuştuğun yer, TBMM. Türkçe açılımı şöyle: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ. Orada devletin resmi dili olan TÜRKÇE konuşulur. Orada milletin sorunları konuşulur. Orada her kafadan ayrı bir ses çıkmaz. Orada bir zamanlar çiğ köfte yapanlar olmuştu. Sizde sıra gecesi mi yapacaksınız. Kiminiz dağda, Kiminiz ovada, kiminiz kentlerde, kendi halkınızı soydukça soydunuz, sömürdükçe sömürdünüz. Bir kendi yaşantınıza, birde onlarınkine bakın. Ağadan, şeyhten farkınız varmı. Rab bana, hep bana. İşte sizin felsefeniz bu. Kürtler evde, sokakta, kahvede Kürtçe konuşuyorlar. Meclisin kürsüsü, Ehmo nun geyfesi mi? Niyetiniz bölmek, parçalamak mı? Bu o kadar kolay mı? Ermenilere mi özendiniz? USA Senatosunda, Temsilciler Meclisinde Kaç tane zengin Kürt var. Oralarda bu işler parayla dönüyor. İdeolojik söylemler oralarda para etmiyor. Düşün artık bu milletin yakasından. Sizin maaşınızı 70 milyon T.C. vatandaşı ödüyor. Maaşınızın hakkını verin. Sizi oraya gönderen halkınızın refahı, umutluluğu için çalışın. Gerisi fasa fiso.

İbrahim Tatlıses, Yıldız Tilbeyi p... elinden kurtarmış. Ona külotlu çorap ve permatik jilet de almış. Bak bak bak. İşte İmparator bu. Demek İmparator böyle olunuyor? Demek İmparatorlar bir kadından böyle intikam alıyorlar? Vay vay vay. Kim bilir Napolyon Jozefin'e neler almıştır neler. İyiki bizim imparator, yedirdiği çiğküfteleri, lehmecunları saymadı. Ne demişler: Gerçek ayrıntılarda saklıdır.

Saygı değer Yıldız Tilbe hanımefendi. Siz ne yazık ki, kendi değerinizi bilmiyorsunuz. Evinizde oturun. Başınızı ellerinizin arasına alın. Düşünün. doğruyu bulacağınıza eminim.