İmparatorun kasesine düşen yeşil yapraklı mucize.

Ünlü Dr. Mehmet Öz geçenlerde süper yiyecek-içecekler arasında yeşil çaya da yer vermiş.  Yeşil çayın öğün aralarında tüketilmesi halinde ilgili hormonları artırarak tok tutma etkisi gösterdiğini söylemiş.

Bu sözleri bana iki yıl önceki seyahatimizde misafiri olduğumuz Çinli iş arkadaşlarımızla yaşadığımız olayı hatırlattı. Gelenek olduğu üzere minik kulpsuz kaseciklerle servis edilen yaprak halindeki (hiç poşette satılana rastlamadım orada) çaylarımız sabahın ilk ikramı olarak bize sunuldu. Keyifle çayları yudumlarken bir yandan da çayın çıkışıyla ilgili rivayeti dinliyorduk: Hikayeye göre eski Çin imparatorlarından biri güzel bir havada bahçesinde dinlenirken sıcak su içmekteymiş kadehinden. Birden kasenin içine düşen yaprağın suya rengini, tadını vermesiyle ve hemen bir rahatlık hissettirmesiyle imparatorun övgüsünü kazanmış ki o da bu bitkinin ağacıyla birlikte tüm ülkeye yayılmasını emretmiş.

Yeşil çay ağacı ve yaprağının bilinirliğine dair ilk bilgiler böyleymiş.

Çinliler antioksidan özelliği, içerdiği mineral ve vitaminlerle ilaç olarak dahi değerlendirilen yeşil çayı fermentasyona uğrayarak rengi karartılıp siyah çaya dönüştürülünce faydaları da kayboluyor diye tercih etmiyorlar ve ikinci sınıf içecek olarak değerlendiriyorlar. Halbuki bizim tiryakiler için makbul olan çay, şöyle tavşan kanı denen demli haliyle içmektir.

Bunları düşünürken ve anlatılanları dinlerken Çinli arkadaşlarımız da fincanlarımızın dibindeki çay yapraklarının üzerine sıcak su eklemeye devam etmekteydiler ki çaylarımız içtikçe çoğalıyordu. İlginç olan ise sohbetle öğle saatlerine gelmemize rağmen herhangi bir açlık hissetmeyişimizdi. Şimdi doğrusu bunun nedenini Sn. Öz'ün sözüyle anlamış oluyorum.

Neyse ki nezaketke öğle yemeği vaktinin geldiğini ve eğer istersek çay içmeye daha sonra devam edebileceğimizi söylediler de çay faslına ara verebildik.

Dışarıda hemen hemen hiç şişman Çinliye rastlamadığımızı ve olduklarından genç durduklarını söyleyince pek sevindiler ve geleneksel çaylarını işaret ettiler. Elbette buna tüm yiyecek-içecekleri minik porsiyonlar halinde ve değişik çeşitlerden tüketme alışkanlıklarını de eklemeliyiz.

Ne ki biz batıdakilerin gereğinde diyetisyenlerden aldığı tavsiye ve bilgilere doğulular atalarından bu yana sahipler ve uygulayarak sağlıklı kalıyorlar.

Sevgiyle.