İnancımız hayatı yaşamamıza engel olmamalı

Etrafınızda dindar insanlar var mı? Nasıl yaşadıklarına dikkat ediyor musunuz? Kadınlar ekmek almak için bakkala bile gitmiyorlar, doğru mu? Ya şimdi bunun gerekçesi olabilir. Kadın evinin işiyle meşguldür. Belki çocuğu vardır. Hava soğuktur. Bakkal uzaktır. Evin erkeği dururken bakkala niye kadın gitsin? Dini konularda hassas bazı ailelerde kadın mecburi olarak hastaneye falan gitmediği sürece evden dışarı çıkmıyor.

 İnsanlar nasıl isterlerse öyle yaşarlar. Fakat sanki yanlış bir bilgi nedeniyle böyle. Dini hassasiyetleri olan kimselerin hayatın bazı alanlarından uzak durmaları gerekir elbette. Namazında niyazında bir adam bara pavyona gitmez örneğin. Böyle yerler dini bakımdan uygun değildir. Ama dini direk Kur’an yerine yobaz ve bilgisiz hocalardan öğrenen halkımız dine uyma konusunda yanlış yapıyor. Dinimiz gösterişe karşıymış. Be Allahın adamı senin nerende gösteriş var? Gelinlik kız heveslenmiş yakasına bir broş takmış, bunun neresi şatafat.

Hayatı yasaklayan bir din olamaz. Bu anlattığımız kesimde İslam, sanki hayatı insanlara yasaklamış. Gidin kalabalık bir devlet dairesine 1000 tane erkek, taş çatlasın 50 tane kadın? Geri kalan 950 tane kadın evde oturuyor. Bu ne şimdi? Bu neyi anlatıyor? Dindar kesimin kadınları, hatta pek fazla dindar olmayan dar çevrede yetişmiş, taşradan gelmiş varoş ya da alt kültür kadınları sosyal hayatın içinde yoklar. Onların yaşam alanı evleri. Sizlerin hayatı dört duvar arasında geçecekse Allah dünyayı niye yarattı ki? Hem bu şekilde hayatın gerekçesini neye dayandırıyorsunuz? Nerede yazıyor kadınlar evlerinden çıkmayacak diye?

Tam tersine kadınlarınız, erkekleriniz saygılı, güleç yüzlü, insanlara karışın;  toplum görsün, heveslesin, örnek alsın. Günah işlerim korkusuyla kapandığınız ucubelerde Müslümanlığınızı kime anlatacaksınız? Allah kimsenin görmediği yerde değil herkesin gördüğü yerdedir. İslam yardım diyor; aralarına karışmadan kimi görüp yardım edeceksiniz? Faziletinizle başkalarının hidayetine de vesile olursanız cennetteki yerler tükenmez, merak etmeyin! Evden dışarı çıkmıyorsunuz ki, siz dini kime anlatacaksınız? Bencil bir inanç vizyonudur bu: Ben günaha bulaşmayım, cennete gideyim, kim ne olursa olsun.

Kılık kıyafetinizle de toplumdan ayrılamazsınız. Ayrı bir halk gibisiniz. Yine kapanın, yine örtünün lakin deseni Ayşe kızın eşarbından olsun. Kızmayın bana, doğru söylüyorum; bir acayip örgüt üyesi gibi 1400 yıl önceki kıyafetler ve yaşam, neyi anlatmaya çalışıyorsunuz? Kur’an örtünün diyorsa 14 asır önceki Hz. Hatice’nin eşarbını takacaksınız demiyor. Sizin ülkenizde bilim ve teknoloji gelişmedi mi kardeşim? Yeni yaşam tarzları, giyimde yeni modeller, renk ve desenler çıkmadı mı? Hacı karısı, patates sarısı. Nerede yazıyor bunlar ya? Laiklere inat mı yapıyorsunuz; yoksa hepiniz bir bilinmez örgütün üyesi misiniz? Belli bir İslami kıyafet mi var? Belli bir İslami kıyafet mi var kardeşim? Kim çıkarıyor bunları ya?

Dindarlar ve dindar olmayanlar aynı ülkede iki ayrı halk gibisiniz. Müslümanlığın, Müslüman gibi yaşamanın bir şekli mi var? Bizim gibi giyinip yaşamayanlar Müslüman değil mi demek istiyorsunuz. Hassasiyetlerinizi anlıyoruz. İtiş kakış sıkışık otobüslerde, minibüslerde yolculuk edemezsiniz. Ama kardeşim siz de yani rahibe gibisiniz!

Bara, pavyona gitmeyin; gidemezsiniz zaten. Ama yani parklar, bahçeler, nehirler, denizler, yemyeşil vadiler, dağlar da mı yasak size? Çiçek toplamaya bile gitmiyorsunuz ya! Kusura bakmayın, bu şekilde korkuyoruz sizden; çocuklarımız sizi görünce ağlamaya başlıyor.

Ya sokağa çıkmıyor ya da çıkmışsanız insanlarla konuşmuyor, selam vermiyor başınız önünüzde yabancı gibi yürüyüp gidiyorsunuz. Korunmanız için kıyafetiniz yeterli; ayrıca bir sakınmaya, çekinmeye gerek yok ki. Sanki herkes size bakıyormuş gibi suçlu gibi yürüyorsunuz. Dindar tarzınızla zaten insanlar üzerinde bir saygı yaratıyor, kötü niyetlere perde çekiyorsunuz. Ayrıca yeniden ahlak cenderesine girmeye gerek var mı? Ya hakikaten merak ediyorum, bu İslam size sadece kocanızın ayaklarını yıkayıp evde oturacaksınız mı diyor? Çünkü okumuşlarınız hariç, öyle yapıyorsunuz. Okumamışlar da hep sizden çıkıyor. Niye okumuyorsunuz siz ya! Cahil Müslüman olur mu? Peygamber ilim Çin’deyse bile gidin alın demiyor mu? Okuma yazma bilmeyenin inancı sarih değildir. Unutmayın, bilgisiz cennete gidemezsiniz. Hepinizde bir paranoya: Topluma karışınca günah işlersek… Köşe başlarını tutmuşlar, şu türbanlı gelse de yoldan çıkarsak diye sizi bekliyorlar, Allahım Allahım!

Toplumun hassasiyetine zarar verdiğimizi düşünerek bu tür yazılarımızı yayınlamıyorlar. Ya kardeşim dindar kesimin de eğitilmesi gerekiyor ya! Yobazların eline mi bırakalım!