İnancın gölgesinde yaşanan hayatlar

İnanmak görünmeyen bir şeye iman etmek demektir. İnanç insanın tüm benliğini saran bir sistemdir. İnsana yaşama sevinci veren, onu hayata bağlayan bir sosyal olgu olmasından dolayı sosyoloji, psikoloji, parapsikoloji, dinler tarihine kaynaklık teşkil etmiştir. Öyle ki insanın günlük yaşamını düzen koymasına ve biçim vermesi şeklinde sonuçlanmıştır. İnancın gölgesinde yaşanan hayatlar ki hiçbirimizin tam olarak bilmediği ve insan davranışına tam olarak nasıl yansıdığını kestiremediğimiz bu devirde en önemli etken olarak karşımıza çıkmaktadır. "Gölge Oyunu" oynar gibi insanlar adeta karşılıklı gölge oyunu ile ilişki kurmakta ve tavırlarını "öteki" nin tavrına göre şekil vermektedir.

Öyle ki tepkilerini içsel mekanizmasından değil dışsal mekanizma ile ayarlamakta ve psikolojik alt yapısını ötekine göre şekillendirmektedir. Yaşayan insan kadar gölge hayat var sayımından yola çıkarsak sonu gelmez ilişki biçimleri, gölge hayatlar hayatımıza amansız bir şekilde girmekte, olabildiğince insanın kişilik yapısını etkilemektedir.

İnancın gölgesinde yaşanan iyi şey ise insana iyi, kötü ise kötü tezahür etmekte ve insan organizmasını harap etmektedir. Psikoloji literatüründeki çok tartışma konusu olan kişilik türleri ve şekillenmesi ile ilgili insanlar hangi durumlarda "gerçek benlik" veya "sanal benlik" kullandığına da işaret etmektedir. İnsanı var eden onu hayat bağlayan önemli bir olguyu inancı farklı bir boyutu ile vurgulamanın yaralı olacağını düşünerek kalem alınmıştır. Yaralı olması dileği ile!