- Kategori
- Şiir
İnat değil mi demeyeceğim
Alıntı.
Bazen içimde derin yarları olan yare dağı oluşur
Bir adım daha atacak olsam,
Senli şerhe düşeceğimi hissederim
Bazense şahikasında kızılından bir Anka olur da
Her ümitsizliğin üzerine soluksuz giden
Müsaviliğedir at başı çılgınlığım.
Seni bıraktığım zamanın sıkışıklığı
Cendereye alır sol yanımı küf kokulu tortusuyla
Oysa seni, beni suçladıklarınla bırakmalıydım
Acıdığıma hata yapmışım
Şimdi acınacak duruma gelen benmişim aslında!
Tam geri dönüşlerim olacakken
Yazdığın iki satırlık cümleler devriliyor gönlüm üzre
Ne vefasızlığım kalıyor
Ne haytalığım ne de hayırsızlığım
İç sesim sen olmayasın diyorsa da duymuyorsun
Serzenişlerim-den lakaytliğinle geçerken acımasız.
Zaman tüneli fotoğraflarının üzerine çektiğin çizgi
Bu kadar derin olmamalıydı
Anıların isyanını oynayan palyaço oldu zaman
Dirensem gönlüm isyankar
Koy verip gitsem dümdüz,
Boranı alır tamamını ıslağından!
As, kes, hiç var mı? Sen gibi ara bozan
Ahkamın teselli kaynağın dar gelirli sen/deniz
İsyana mahal vermemek gerekse de
Kulağını çınlatırım az birazcık benden/iz!
Sinenin feryadında sen değil miydin böyle tozan
Delice sevmek, yalanınla savruldu
Asılsızından, hem de baldırı çıplak!
Kendi kendine hıyaneti de yaptın ya
Ağlarım desen kim duyar, bu düzen dikiş tutar mı sandın?
Hâlâ mı konuşup duruyorsun dahi demeyeceğim
Senin gibi devrik hacı yatmazlar
Ya da sirk cambazları olmasaydı
Hayat tecrübesi nasıl kazanılacaktı ki?
Yâr dağının bukalemun kervanından, dar yürekli
Şom ağızlı izinden geçmez olaydım
Düşe kalka yürüyen sen haytayı sormadan
Kendi başıma yeknesağım demeyeceğim.
Hüznün ben sandığında sarararak
solaydım cümlesini çok beklersin
İnat değil mi? Demeyeceğim!