Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Ağustos '08

 
Kategori
Edebiyat
 

İnci'nin Cevabı

12 Mart dönemine ait bir eseri kolayca tanıyabilirsiniz. Bir yerlerine 68 kuşağının dünyayı değiştirmeye kalkan enerjisi ya da yağmurlu bir Ankara akşamüstünün hüznü mutlaka sızmıştır. Islanmış parka kokusunu kolayca duyabilirsiniz. Dolmuş duraklarında beklerken uzun uzun düşünülmüş mutlu bir gelecek arzusunu anlamak zor değildir. Buram buram kokar bir kuşağın yaşadığı acılar o romanlarda, öykülerde.

Aydınlık yüzlüdürler kahramanları, şiir okumayı severler. Mutlaka bir yabancı dil biliyorlardır ve bu yüzdendir ki dünyayı anlamaları, olup bitenleri kavramaları daha çabuk ve kolay olmuştur. <ı>Bir döneme damga vurmuş isimlerdir.

Bol sigara dumanlı gecelerde öğrenci evlerinde yurttan aşırılan battaniyeler üzerinde <ı>umut ikliminden söz etmişler, karşılıksız aşklara sırt çevirmişlerdir. Hayalleri asla sığmamıştır caddelere, okullara, çorak ovalara, yalçın dağlara, kentlere, kasabalara.

Şimdi 60 lı yaşlarını sürüyor olmalılar. Fakat gündelik hayatta tanımak zordur onları. Silik birer kişiliğe bürünmüşlerdir. Sıradan oluvermişlerdir. Amansız bir başarı mecburiyeti ile kamçıladıkları, yakalamaya çalıştıkları hayatı istedikleri çocukları evlenmiştir artık. Şimdi uzak bir geçmişte kalan hatıraları canlandıracak çok az şey vardır hayatlarında. Eğer böyle bir şey olurda beklenmedik bir zamanda saldırır gibi akıllarına gelirse o günlere ait bir anı; yalnızca kenarlarında yaşlılıktan değil, hüzünlerden kalan kırışıklık olan gözlerine bir gölge düşer. Hafifçe iç çekerler. Her biri ayrı ayrı <ı>eğer bir an için geçmişe dönmek mümkün olsa hangi anı tercih ederlerdi, onu düşünürler. Hayali bile güzeldir. Sonra tabii ki içinde bulundukları zaman galip gelir, zalimce çekip alır onları “an”a bulundukları yerden.

Artık ölen arkadaşları gibi ilk sevişmelerini de zorlukla hatırlıyorlardır.

Peki ama neden? O dünyayı değiştirmeye kalkan insanlara ne oldu? Niçin böyle bir başkalaşım yaşandı? Yalan mıydı yoksa…..

Şimdi ben dalıversem herhangi bir romandan içeri mesela “Uçurtmayı Vurmasınlar”a, yakasına yapışsam İnci'nin;

“- Madem akşama pişireceğin kıymalı taze fasulyenin derdine düşecektin, desem ne işin vardı 'Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşunda'?”

Bana muhtemelen şu cevabı verirdi:

“Hayat bu kardeşim, ne yapabilirdim.”

 
Toplam blog
: 2
: 391
Kayıt tarihi
: 08.09.06
 
 

1961 yılında İzmir'de doğdum. Türkiye'nin üç büyük kentinde yaşadım. Hep sorguladım. Hep yazmak iste..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara