Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '06

 
Kategori
Kent Tarihi
 

İnebolu' nun çok özel insanları

İnebolu' nun çok özel insanları
 

Bu yazımda İnebolu'da yaşayanların çok iyi tanıdıkları üç özel kişiden sözedeceğim (1). Deli Hayri, Uçan Ali ve Rasim... Bunlar İnebolu için çok özel insanlar. Herkesin bildiği ancak hiç yazılmayan üç kişi.

DELİ HAYRİ

60'lı yıllarda İnebolu'da herkes bilir (2). Sokaklarda dolaşan, herkesin Deli Hayri dedikleri bir garibandı. 50'lerde de varmıydı bilemiyorum. Ne zaman öldü onu da bilemiyorum. Benim bildiğim İnebolu'da o yıllarda bu adla anılan ve herkesin tanıdığı, kimsenin korkmadığı, ne derdi vardır bilinmez bir insandı Deli Hayri. Bebekken beni görmüş ve pek sevmiş, hep anlatırlardı çocukluğumda. Ben de onlara kızardım, neden beni Deli Hayri'nın kucağına vermişler diye, hani o çocukluğun anlaşılması zor düşünceleriyle.

Deli Hayri'yi sevmiş İnebolu halkı. Belli ki o da sevmiş ki hep oralarda yaşamış. Kendi halinde hergün sokaklarda. İnebolu'da daha sonraki yıllarda pek Hayri adı verilmemiştir, benzemesin diye. Bu da onu daha bir özel kılmıştır. Bir gün kimbilir nasıl ölüp gitti bu diyarlardan.

UÇAN ALİ

60'lı yıllarda anlatırlardı. İnsanların Küre'ye kamyon üzerinde saatlerce süren yolculukla gidip geldikleri zamanlarda Küreden Uçan Ali'yi kamyona almamışlar (3). O da koşa koşa yola çıkmış. İnebolu'ya gidene kadar başka araba da kendilerini geçmemiş. (Zaten kaç araba varmış ki o zamanlar.) İnebolu'ya gelmişler ki Uçan Ali varmış bile. Böyle rivayet ederler eskiler. Adının da bu hızından ve de başka bir özelliğinden geldiğini söylerler. Pazarda şimdi olduğu gibi o zaman da köylü kadınlar yaparmış satışları. Uçan Ali sebzelerin, küfelerin arasında hoplaya zıplaya koşarmış ama hiç bir sebze ezilmezmiş. Eskiler böyle diyorsa doğrudur!...

Uçan Ali sakallıydı, önceleri kapkara olan sakalı artık beyaza dönmeye başladıktan sonrasını anımsayamıyorum. Sokaklarda yaşam kolay değil elbette. Üzerinde yaz-kış çıkartmadığı koyu renk bir paltosu olurdu, başında da sarığa benzer birşey. O da zararsız yaşadı ve göçtü gitti.

RASİM

Rasim var şimdi sokaklarda. Giyimi Uçan Ali'ye benziyor. Üzerinde yırtık palto, elinde sopası, kapkara sakalları, bir elini yukarıya uzatabildiği kadar uzatmış birşeyler bağırır durur. Kim olduğu konusunda bazı rivayetler var: Zamanında güçlü- kuvvetli aklı başında, hali-vakti yerinde bir adammış. Hatta köyünün muhtarı olduğunu söylerler. Normal koşullarda güçleri yetmeyen birileri bir yerde kıstırıp odunla çok fena dövmüşler, kafasına vurdukları odun onu bu hale getirmiş. Ne kadar doğrudur bilinmez ama bilinen şu ki, İnebolu'da yaşayıp da Rasim'le karşılaşmamış kimse yoktur.

SON SÖZ

Bu insanlar bizim doğduğumuz yerlerde doğmuşlar, yaşadığımız yerlerde yaşamışlar. Doğa onlara bize sağladığı olanakları onlara sağlamamış. Öyle bir yaşam sürmüşler. Çevrelerine zarar vermemişler. Bu hemşehrilerimizi saygı ve sevgiyle anmalıyız.

1: Bu yazımı 22 Mart 2001'de yazmıştım
2: İnebolu, Karadeniz kıyısında, Kastamonu'ya bağlı bir ilçe.
3: Küre İnebolu arası 30 km'dir.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..