İngiliz Hasta

Şimdi de hemşehrim hastalandı.

İster 'kauntum teorisi' deyin, ister 'ah tutar' deyin. Ne derseniz deyiniz. İngiliz hasta pardon hemşehrim sağlık sorunu yaşadı bana 'bölücüsün' dedikten hemen ertesi günü.

Evet, seçimlerde Muharrem İnce'ye oyumu verdim diye bana iyi görüştüğüm bir hemşehrim 'bölücüsün' dedikten sonra kısa söz düellosu yaparak kendi haline bırakmıştım seçimlerden sonra.

Kendi haline bırakmıştım çünkü artık o saatten sonra işim olamazdı hemşehrimle.

İncindim, üzüldüm çünkü hemşehrimden daha çok ülkeme sahiplenen biri olarak hak etmediğimi yakıştırmayı ancak kendisiine iade etmekle yetinebilirdim vede öyle de yaptım.

'Bölücü' sözcüğünü kendisine iade ettim ve beynimde noktaladım hemşehrimi. Yok hükmünde o artık.

Yok hükmü'yle kalsa iyi. Hastalandı. Sağlıkk sorunu yaşadı.

Her zaman söyleriim; 'Beni üzen. Beni derinden üzenler. Bana karşı entrika üretenler. Arkamda gizlice iş çevirenler hep zarar gördüklerine şahit oldum' diye

Bu gibi kişilerle uğraşmaktansa kendi hallerine bırakmayı (kontrollü) uygun buluyorum. Öyle de yapıyorum. Sonuç, bir şekilde zarar görüyorlar.

Yanlış anlaşılmasın. 'Ah' falan etmiyorum. Kendiliğinden oluyor herşey.

Bilim adamları bu gibi durumları 'kauntum teorisi' metoduyla çözmeye çalıştıklarını biliyoruz.