İnönü’de futbol topunun suyla dansı: BJK: 2 - Bursaspor:3

Yağmur bütün hızıyla yağıyor.

Yeşil çimlere bakan, ne güzel saha, der. Haklı da...Çünkü sahanın görünüşü o denli güzel ki... Yağmurun yağdığı ekrana yansımasa, yakın çekimler olmasa, bu sahada futbol oynamanın keyfi başkadır, demek gerekir.

Top vurunca yere, gölcüklerinin kapladığı sahada oynamanın zorluğu ortaya çıkıyor.

Top, gitmesi gereken yere gitmiyor.

Top, durması gereken yerden çıkmıyor.

Topun kontrolü zor.

Paslar yerini bulmuyor.

Futbolcuların işi daha zor.

Kaç maçlık enerji harcadılar kim bilir?

Hakemin işi de zor; faulleri süzmek o denli kolay değil. Belki de, ilk kez, hakemin verdiği kararlarla tartışılmayacağı bir maç bu.

Çünkü neyin faul olduğunu, neyin faul olmadığını süzmek/ kestirmek kolay değil.

Rüştü de sahanın azizliğine uğradı; bir korner atışında sakatlandı.

Bursasporlular, ağır sahada daha iyi mücadele ettiler; top kayıpları çok olmasına karşın, daha etkili ataklar yaptılar.

Aslında top kayıplarına, “kayıp” demek dopru olmaz.

Bursaspor, yakaladığı bir fırsatı değerlendirince, Ozan İpek’in golüyle ilkyarıyı önde bitirdi.

*****

Mustafa Denizli, İkinciyarıya Nihat’ın yerine Nobre’yi alarak başladı.

Bursaspor’da ise Volkan Şen-Turgay değişikliği oldu.

Bu değişiklikler Beşiktaş’a yaradı.

Saha da değişti; futbol oynamaya daha uygun oldu.

Beşiktaş önce Nobre ile eşitliği sağladı, sonra Bobo’nun penaltıdan attığı golle öne geçti.

Ancak....

Bursaspor, maçı bırakmadı. Sercan’ın yapamadığını, onun yerine oyuna giren Ömer Erdoğan yaptı; beraberliği sağladı.

Son sözü Zapotocny söyledi.

Böylece, Bursaspor, bulduğu iki golle maçı 3-2 aldı; böylece 1994‘ten sonra İnönü’de ilk galibiyetini aldı.

*****

İnönü’de futbol topunun suyla dansını izledik.

Yılın fotoğrafları arasına mutlaka bu maçtan görüntüler girecektir.

Bu maçta Sercan, kaçırdıklarıyla akıllarda kalacak.