İnşaatlarda neler kullanılır?

İleti kutuma evrensel köyden düşüverdi; “İnşaatlarda neler kullanılır?”

Koca bir köy olan İstanbul’un her yanı vinçlerle kaplanmış. Boş alan kalmamacasına bir faaliyettir gidiyor. Çoğu kez araba ile giderken “eyvah burada boş bir alan varmış görmesinler. Yoksa buraya da bilmem kaç katlı binaları dikiverirler.”

Boş alanların tam ortasında yalnız bir ağaç duruyor. Sanki o vinçlerin ucunda sallanan insanların akıbetini bekler gibi…

Sevgili Cem İsmail Özkan’ın can yakan yazısı. O denli de iç burkan.

Büyük Dershane ve Gökşen Dershanesindeki İranlı öğrencilerim geldi usuma. Gözlerindeki hüzünleriyle…

Bir de Ferhunde…

Sürmeli gözleriyle doğal makyaj yapılmış gözleri anımsadım. Korku taa gözlerinin derinliklerine dek işlemiş.

Ferhunde anlatırken gözleri dalar giderdi. Bilemezdim ki düşüncelerinde neler olduğunu…

“Fotoğrafın nerede çekildiğine baktım, İran! Vinçlere bakarken, yıllar öncesi Türkiye'ye sığınan İranlılar geldi aklıma. Onları İran'a geri teslim etmişti o zamanın hükümeti. İltica için bir gerekçeleri yoktu. İran onları istiyordu, bizde doğal gaz! İyi komşuluk ilişkileri gereği onları teslim ettik ve sınırın hemen öteki tarafında vinçler bekliyordu. Bir süre sonra duydum ki, o gidenler vinçlerin uçlarında cansız vücutları asılıydı. Fotoğraflarını bugünkü gazetede gördüm! İran'da vinç demek, inşaat değil, darağacı demektir!

Nice fidanlar asılmıştır, nice güzeller o vinçlerin ucunda can vermiştir?”

Diyor Cem Özkan yazısında…

Demek ki vinçler inşatta kullanılmaktan başka alanlarda da kullanılıyormuş.

İnsanoğlu bu denli cani ruhlu olamaz diye düşünmekten kendimi alamasam da kan gölüne dönen dünyamızda ne kadar umutsuz bir düşünce olduğunu görüyorum.

Bilim ne denli de çaresiz. Yenilik yapayım derken bu yenilikler insanoğlunun elinde canavarlaşıyor. Aynen yeni silahların insanlar üzerinde denenmesi gibi…

Terör, töre can alırken insanların nasıl kılı bile kıpırdamıyorsa, vinçlerde cansız insan bedenler sallanırken de hiç kılı kıpırdamıyor insanların.

Düşünmüyorlar dünyanın jandarmaları aynen İran da, Irak da, Pakistan da Afganistan da, Bosna da ya da dünyanın herhangi bir yerinde olduğu gibi onların da kapısını çalabilirler, bir gün onlara da gelebilirler…

Yaşam bir magazin değil ki; renkli camlarda oynatılan, hele diziler hiç değil…

Eğer vinçler inşaatlarda kullanılmıyorsa İran da inşaat yapılmaz mı hiç?

İnşaat yapılıyorsa ne kullanır?

Resim: http://cemoezkan.blogcu.com/5184951/