- Kategori
- Şiir
İnsan ağacı

Sanma kabarmak okyanusa özgüdür, dalga dalga kıyıları dövmek kasırgadan hortum yaratıp süpürmek ummanı damla damla,
Sanma yanardağlar lav kusar sadece , eteklerinden ateş saçmak her bir tüfünü benzeterek pervaneye aydınlatmak asumanı kanat kanat
Sanma deprem saklamış kendini yerin bin metre altına, omuz omuza vermiş fay adıyla beşik eyleyip koca cüsseni titretmek zemini yaprak yaprak
Sanma işte bu görünen doğa adıyla, tabiyat tadıyla durur altımızda , yağar üstümüze .
Bir elma ağacından dibine düşen kızarmış tane tadını taşıyorsa kökünün koptuğu dalının budağının,
İnsan ağacı olsaydı mı varacaktın hükmüne hamının ergininin anlattığı bu çok görünen birinin
Kabarmak ne okyanusa , taşmak ne dağa bayıra, ne de titremek fay perdesine özgü varlık diyarında...
Bir açık hava cezaevinde salınan beden içre can avazı var alemde sessizlikle akort olmuş.
Dert yumağı gönlünü afetler içinde dönülmez akşam yoluna koymuş...