- Kategori
- Deneme
İnsan Borsası

"Her insanın yaptığı niyetine uygun kendine yakışır." // Önder Karaçay
Sorgusal geri kalmışlığın en önemli göstergesi,
Nitelikli insan yerine maddi zenginliğin insana yük olmasıdır.
Günümüz kumar ekonomisi aldığın zevk kadar sana,
Senin yaşamından ve insanlığından aldıklarının bir karşılığı olarak,
Bunun yerine para ve zenginlik verdiği hissini uyandırarak,
Her kişiliği ‘insan borsasının’ birer üyesi yaparak sömürür.
Oysa insanın insan kalma yolu maddi servet ne kadar azsa ve görkemsizse,
Yaşam o kadar büyüktür.
Sözüm ona halk için örgütlenmiş kapitalist devletlerin,
Maksimum kâr ve sınırsız bencillikle hümanist bir yaklaşım olduğunu kimse söyleyemez.
Demokrasi kılıklı kapitalizmde, prematüre doğmuş demir yumruk sosyalizmde,
İnsan pazarı ekonomileridir ve her ikisi de halkın aleyhine kadife eldivenli sinsi bir yumruktur.
İnsan bu borsada kişilik pazarının malıdır,
Ha kişilik satılmıştır, ha mal satılmıştır, hiçbir fark yoktur,
Kişiliği satılamayanların bu insan pazarında mal satma yetkileri de yoktur.
İnsan borsası ‘kendini satma pazarıdır’.
Kullanım değerini, değişim değeri belirler,
Değişim değerinin olmazsa olmazı kişiliksizliktir.
Bu insan borsası pazarını yönetenlerin önemli bölümünde,
İnsanı sevme yeteneği yoktur ya da iğdiş edilmiştir.
Bu pazarda değerli olmanın yolu;
“bana sahip olmak istediğin gibiyim”
Mesajını alıcıya doğru verebilmeye bağlıdır.
Bu tiplerin büyüleyen egolarına karşılık,
Kendilerine özgü kişilikleri yoktur.
İnsan borsası pazarında egemen arz talep ilkesi,
İnsanı her an yeni bir benliğe bürünmeye zorlar,
Bu pazarda başarı; gereksinim ve talebe göre,
Seçilebilir kişiliksiz olma durumuna göre belirlenir.
Seçilenlerin de rakipleriyle kıyasıya rekabet içerisinde olması,
Yükselmek içinde hiyerarşi merdivenin işlemesi için sırtında basamak açması,
Birilerini de kendine basamak yapmasına bağlıdır.
Ayrıca seçilebilir olma özelliğini artırabilmek için,
Kendisini içine koyduğu paketin çok çekici olmasını sağlamalı,
Kandırabilmeyi başarabilirse kandırabilme yetkisine kavuşmalıdır.
İnsan borsasında işlem gören her insanın en büyük korkusu,
Diğer insanlardan daha az maddi servete sahip olmak ve daha az tüketmektir,
Bu korku pazarda bulunanların karakterini belirler.
İnsan borsasının pazar ekonomisini işletebilmesi için,
Sınırsız bir üretimin, mutsuz çalışanların,
Karınca sayısı kadar çok tüketici klanı tarafından tükettirmektir.
Amaç insani ihtiyaçları karşılamak, toplumsal yaşamı olgunlaştırmak olmayıp,
İnsanı hiçbir zaman boş bırakmamak ve ölgün zamanlarında da,
Kazanmanın yollarını bularak servet çoklamaktır.
Bu borsada insanlar kimliklerini kişiliklerinden değil,
Markalardan alırlar, insanlıktan çıktıkları için,
Pazarda nesne veya mal muamelesi görürler.
İnsani özellikler göstermelik olarak,
Kişilik paketlerinin dış yüzeyine kartvizit etiketi olarak iliştirilir,
Böylece bu borsadaki insanların fiyatları değişir.
Yükseliş ve ‘ALÇALIŞLAR’ insan borsasının kaderidir,
Kazananlar ve kaybedenler aynı oyunun içindedirler,
Kazananlar sürekli aynı barbarlardır, kaybedenler aynı kişiliksizlerdir.
Av ve avcı gibidir halleri, şeytani ustalar hep kazanır,
Çünkü oyunun kuralını insan borsasında avcılar belirler,
Avlar tuzağa düşmek ve avcı için tuzağa düşürmekle görevliler
Önder Karaçay