- Kategori
- Deneme
Satrançtan örnekler vermiştim oysa...

...
Endişeli... O!... hepimiz gibi..
Sunduklarından arta kalanlar bir tiyatroda küçücük bir figuranlık oysa... Sıkıntıları çözememek adına, bunalmak adına, terk edilmek, terk etmek adına... bedeli; sınırları çizilmiş yoğun bir kalabalık kabalığı olsada.. korkuyor...
Satrançtan örnekler verdim oysa...
" iki oyuncu, bir hayat ve üçüncü izleyici yine sen olacaksın "
Sıcak ya da soğuk... Bedeli can bile olsa, yirmisinde de olmak fark etmedi... Sakallarını baştan sona sıvazlayarakta yazmadı Manifestoyu.. Cüzzamlılara doktorluk düştü bir başkasına..
Güneşin doğuşunda sancı yok... Dev dalgalarda da... Denize övgüyüde, depreme korkuyuda hepimiz yarattık!...
Otuzunda... Kara dedikleri Afrika'da beşmetrekarede bir otuz yılda geçse... Sıkıntı adına, korku adına... Onlar tek sözcük etmedi... Boyunlarına geçen ölümü bile bilimle çözdüler oysa... yalnızlaşmadan
Kedere, aşka... Hep beraberliğe... Paylaşmaya... Bir düğünde göbek atmak düştü bize kısaca... Ne olursa geçecektiki?.. Seni seviyorum yeterli!... Gülünç değil mi?..
Yetmedi!...
Yalnızlığa yıldızlar, sıkıntıya derin bir keder yüklemek zamanı... Bir saniye bile olsa acı çekmek korkusu ne denli bencil değil mi?... Korku nasıl oluştu?... Nasıl yazdılar terk şarkılarını... nasıl da yalnızlık sandılar...
Merhabayı, nasılsını... Önemsediği arkadaşını?... Bir saniyelik acı ya da tersi için mi?... Bunca çaba... Gelmeleri, gitmeleri, sevgileri... Paylaşma süreleri saniye aralığında... Kalabalıktan ayrılma!.. yüzüne söylemenede gerek yok...Korku ve dedikodu hep işbaşında... Sosyal sandılar...
O!... Korkuyor !.... Hepimiz gibi
Geleceğinden, sevgiden... Aşktan... Paylaşmadan, umutsuzluktan... Yalnızlıktan korkuyor... Küçücük bir çiğ damlası gibi olduğunu bilse geçecek belki... Kalabalığa övgüye gereğini bilmiyor!...
Güneşin doğuşu, denizin dalgası gibi sıradan oysa... Bilmiyor!.. Duru olduğunu... Bilmiyor henüz gelişiminin sunduklarının gelişimi olduğunu ...
uzaarrr...
bitti.