Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

İnsan görünümlü kene...

İnsan görünümlü kene...
 

Kene görünümlü kene


Kene vakaları gündemdeki yerini koruyor. Gün geçmiyor ki gazete haberlerine yansımasın. Sağlık kuruluşuna başvurup önlem almazsanız öldürücü son kaçınılmaz...

Yalnız bu keneler türlü türlü. Doğada var olan ile bir şekilde baş edebiliyorsunuz. Ama ülkemizde insan görünümlü keneler ve türleri ile baş etmeniz oldukça zor.

Toplumun her kesiminde, her türlü ortamda değişik ve gelişmiş türleri mevcut. Özellikle her rüzgara karşı dümenini kıran keneler en tehlikeli olanları. Gündüz insan gece kurt adam gibi olduklarından tespit etmeniz ve gerekli önlemi almanız neredeyse yok denecek kadar olasılık taşıyor.

Diyelim ki memlekette iktidar rüzgarı farklı esmeye başladı. Hemen malum kene yelkenini ayarlar ve kraldan çok kıralcı olmayı iş edindiklerinden sarsılmaz bir irade ile dümenciyi etkilemeye, yönlendirmeye başlarlar. Tabi bu arada götürdükleri ihaleler yanlarına kâr kalır ama olsun. Uzatmayalım, gemi su almaya başladığında ise terk etmeye başladıklarında dümencinin gözleri fal taşı gibi açılır ama ne fayda iş işten geçmiştir artık…

Malum keneleri sivil toplum kuruluşlarında da sıklıkla görürsünüz. Asıl amaçları kendi marjinal siyasi görüşlerine arka veya ön bahçe yaratmaktır. İşçinin, memurun hak ya da emek mücadeleleri sözde onları ilgilendiriyor görünselerde işin iç yüzü bambaşkadır. Ülke geneline bakıldığında bindelik oranlarladır sayıları ama dar gurupçu anlayışlarının tutkalı ile öyle bir kümeleşirler ki artık onları oradan söküp atmak zordan da ötedir. Sürü halinde yaşarlar.Baş kene ne derse papağan gibi tekrarlamaktan kafa karıştırmaktan başka yapabilecekleri yoktur. Farklı bir bakış, duyuş, duruş ya da düşünce biçimi geliştirmeleri beklenemez. Dar kadroculuklarını aşamadıklarından içinde bulundukları sivil toplum kuruluşunun iyi niyet ile katılımcısı olanları küçümser, yok sayar ama onlar adına mücadele ediyor görüntüsü vermek için her türlü alicengiz oyununu sergilerler…

O kuruluşa aidiyet duyan sıradan katılımcılar içi yansa da namus belasına sesini yükselttiklerinde keneler öyle bir üşüşürler ki kimin haklı kimin haksız olduğundan çok hemen ‘küresel kapitalizmden, sömürüden, saldırıdan’ başlayarak bir nevi “amentü” duası gibi giriş yaptıktan sonra yarattıkları bombardıman ile kene kümesi pirus zaferini ilan eder.

Söyledik başlangıçta. Yaşamın her alanında bolca bulunan “kene” gazete köşelerinde de malum yerini almışlardır. İktidar yağcılığı “güçten beslendikleri için” kaçınılmazdır. Yine burada da ortak özelliklerini sergilemekten kaçınmazlar. Taraflarını, taraftarlıklarını savunmak için her türlü fikir fahişeliği doğal edimleridir. İktidarın her yaptığı doğrudur, sorgulanamaz, eleştirilemez;iktidar ile özdeş olduklarından hemen gardlarını alırlar. Her türlü bilgi kirliliğinin sürüp gittiği çağımızda kendilerine, savlarına dayanak bulmakta zorluk çekmezler.Muhalif seslere öyle bir kümelenip saldırırlar ki tıpkı sivil toplum kuruluşlarında, emek örgütlerinde olduğu gibi sayıları az olsa da etkileri azımsanmayacak sonuçlara yol açar. Tarih tanıktır.

Şimdi siz okuyucuya düşen insan kılığındaki kenelere dikkat etmek. Biliyorum işiniz oldukça zor. Dinden, Atatürk’ten, emek’ten …geçinen türlerini seçmekte oldukça zorlanacaksınız. Köşe başlarını tutmaları sizleri ürkütmesin. Onlar var diye ortalığı boş bırakmaya devam ederseniz at iti it izine karışmaya devam edecektir.

Kenelerin en büyük özelliklerinden biri her ortama, duruma, olaya göre farklı tavır almalarıdır. Okulda , iş yerinde, mahallede farklı; kümeleştikleri ortamlarda farklı sesler çıkarırlar.

Kenelerin sözünü ettiğimiz, örneklediğimiz türleri en yaygın olan virüs taşıyıcısıdır.

Memleketin fotoğrafını ters yüz etmekte hiçbir mikrop ellerine su dökemez…

Kene vakaları arttı. Bahar ile birlikte kabus olup ortaya çıkmaya başladılar. Tarlada, bağda, piknikte, her yerdeler.

En tehlikeli türleri ise insan görünümünde aman dikkat!...

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..