- Kategori
- Edebiyat
İnsan Olmak İçin Yaşar Kemal Okuyun

-Eşref dostuma ithafımdır.-
"İnsan olmak için, vicdanın şeffaflaşması için, dar anlayıştan kurtulmak için, din-dil-ırk-mezhep farkı gözetmeden sevebilmek için, farklılıklara saygı için, tarihin o kadar da sevilecek bir yönü olmadığını anlamak için, savaşların ne kötü, ne iğrenç bir şey olduğunu bilmek için, insanları tanımak, acılar ve zorluklar karşısında neler hissedebileceğini anlamak için, duyarlı olmak için, haksızlığı kabullenmemeyi öğrenmek için, insan onurunun önemini kavramak için... tüm bunlar için Yaşar Kemal okuyun!...
Eczanelerde bulunmaz, size en yakın kitapçıda bulabilirsiniz!
İlaçlardan daha çok faydalıdır Yaşar Kemal kitapları... İlaçların yan etkisi de vardır çoğunlukla. Bir yeri yaparken, bir yeri bozar. Ama bu, Yaşar Kemal kitapları için geçerli değildir. Sıfır yan etki, yüzde yüz olumlu etki...
Sabah on sayfa, akşam on sayfa, aç-tok fark etmez, en az bir yıl düzenli olarak Yaşar Kemal okuyun. Göreceksiniz ki, insan olma yolunda baya bir gelişme kaydedeceksiniz."
-İmza: Edebiyat doktoru
*
Ülkemizdeki insanlar maalesef kitaba önem vermiyor, hatta hiç önem vermiyor. Okumadığı için de, cehâletin puslu havasında yaşıyor. Dini dogmaların esiri oluyor. Milliyetçiliğin pençelerinden kurtulamıyor. Sorgulamıyor. Haksızlığı kabulleniyor. Ayrıştırıyor. Farklılıkları kötü olarak görüyor. Kof yüreklere prim veriyor. Tarihi göklere çıkarıyor. Savaş gibi lanet bir şeyi normal bir şeymiş gibi görebiliyor.
*
Devlet yönetiminde sözü geçen biri olsam, zorunlu insani gelişim kursları açardım. Bu kurslarda ise kitap okuttururdum. Okutturacağım kitapların başında ise Yaşar Kemal kitapları olurdu.
*
Yaşar Kemal okurken, Çukurova'nın sıcağını hissedersiniz. Feodaliteye isyan edersiniz, hak-adalet duyarlılığınızın geliştiğini hissedersiniz. Bir Kürt Dengbejinden hikâyeler dinler; bir Ermeni ustasının çekiç seslerini duyar, bir Rumla kafa çekip sirtaki oynar, bir Türkmen kızına aşık olur, bir Ezidi kızının hüzünlü mavi gözlerine bakarsınız.
Anadolu'nun ruhu, çeşitlilik Anadolu'dan gidince, o ruh da gitti. Ama o ruh, Yaşar Kemal'in romanlarında mevcuttur. Yaşar Kemal'in dediği gibi: "O iyi insanlar, o güzel atlara binip, çekip gittiler; demirin tuncuna, insanın piçine kaldık."
*
Benim, Yaşar Kemal'le tanışmam epey bir geç oldu. Milliyetçi ve muhafazakâr çevrede yaşamam ve çevremce Yaşar Kemal'in okunmaması, solcu kimliğinden dolayı ona önyargıyla bakılması en büyük sebebiydi bunun.
21 yaşına girmek üzereyken, üniversitede tanıdım. Aslında tanıma değil, ismi dikkatimi çekti. Sınıfımda kültürlü bir arkadaş vardı. Adı Arif'ti. Arif'in memleketi Mardin'di, ama İzmir'de yaşıyordu. Ben ise o zamanlar bağnazlığın ve cehâletin az da olsa esiriydim. Arif'le tartışırdık bazen. Cehâletime acı acı gülümserdi. Ama severdi beni. Fakülteye arada bir set halinde kitap satan kitapçılar gelirdi. Kitapçıların geldiği bir gün Arif'le konuşmuştuk. Arif, 'Yaşar Kemal seti yokmuş' demişti. O kim deyip cehâletimi açık etmeden, hakkında bilgiler almıştım. 'Çukurova'yı ve Türkiye'nin kültürel zenginliğini anlatan iyi bir yazarımız' demişti. O günden birkaç yıl sonra okuyabildim ama Yaşar Kemal ismi ilk o zaman dikkatimi çekmişti.
*
Yazımı ithaf ettiğim dostum Eşref, Yaşar Kemal'i manevi babası gibi görür, çok sever. Beni de sever. 'Gözüm', 'İki Gözüm' der bana, Ahmet Kaya'yı yâd ederek. Böyle bir yazı yazdıysam madem, yazıyı dostum Eşrefe ithaf etmeliyim, anlamlı bir hediye olsun dedim.
-Mustafa Yıldırım - 19.10.2017