- Kategori
- Sosyoloji
İnsan yapıcı değil bozucudur

İnsan yeryüzünde ortaya çıkandan beri doğayla adeta savaş halinde olmuştur. Doğanın bazen orantısız tepkiler vermesi insanı korkutmuş, bilincinde sarsıntılar ve kültüründe mitler meydana getirmiştir.
İnsan ise menfaati için doğaya her türlü zararı vermiştir. İnsanın son iki yüz yılda doğaya verdiği zarar, doğanın milyonlarca yıldan beri oluşturduğu şeylerdir, hem de bu milyonlarca yıldan beri oluşan şeylerin büyük bir kısmıdır.
*
Doğanın kaynaklarını acımasızca, israf ederek ve doğaya zarar vererek kullanırken, bir taraftan da üremeyi teşvik ederiz; yani insan o kadar kör ve bilinçsiz ki, hem yarın için bir şey bırakmaz, hem de yarın için insan ister...
Bunu dile getirdiğinde, 'Allah rızkını verir' derler. Bilinçsiz şeyler, sizler Allah'ın rızkını orantısızca, israf ederek kullan kullan, ondan sonra 'Allah rızkını verir' de, Allah sana da akıl vermiş ama sen kullanmaktan acizsin; aciz olmayıp o yetiyi kullanabilsen, yarın için bir şeyler bırakırsın.
'Allah rızkını verir' diyerek neslin artmasını iste, hem de yarına bir şey bırakma! E, nasıl bir rızık? İsrailoğullarına gökten indirilen sofra gibi mi bir rızık? Hem inanırsın, hem de bilmezsin ama sana ben söyleyeyim, İsrailoğullarına gökten inen sofra olayı 3500 sene önce olmuş, bir meseldir.
İnanan kardeşim senin anlayacağın rızık senin elindedir, ama rızık verecek şeyleri acımasızca kullanan sensin, yarın için nesil isteyen gene sensin!
*
Son iki yüzyıldır doğaya zarar verenler; kapitalistler, sağ iktidarlar, muhafazakar anlayışa sahip olanlar olmuştur; yani hepsinin ortak noktası dindir.
İnsanın doğaya karşı gösterdiği acımasız tutuma, solcular her zaman tepkili olmuştur; sağ zihniyet tarafından da, gelişime, ilerlemeye engel olarak görülmüştür, solcular.
Örneğin, solcuların üçüncü boğaz köprüsüne ve yeni havalimanına karşı çıkması, sağcılar tarafından, ülke gelişimine engel dış devletlerin etkisiyle ortaya çıktığına inanır. Halbuki, sırf doğa sevgisi ve doğaya verilen bir önemdir.
***
(Bir örnek)
Köyümüzün hemen yanında iki tepe vardır, adları Büyük Tokmak ve Küçük Tokmak'tır.
Küçük Tokmak tepesi köyümüzün hemen dibindedir.
Bu tepelerde ormanlık, çalılık alan yoktur, iki tepede keldir.
Küçük Tokmak tepesi, yaklaşık beş yıl önce Orman Bakanlığı ve TEMA Vakfı işbirliği ile ormanlaştırıldı.
Köyümüzde yaşayan koyun sürüsü sahibi birisi muhtara gider ve şöyle der:
'Konya'nın bir köyünde mera üzerine yapılan ormanı bozmuşlar, imza toplayıp Küçük Tokmak'taki ormanı bizde bozdurup, meraya açalım' demiş.
Yani sürü sahibinin amacı, Küçük Tokmak'ı sürülerin yayılımına müsait hâle getirmek...
Allah'ım, Allah'ım! Cehâletin ihtişamlı tablolarından biri budur sanırım.
*
Son söz, Gezi Eylemcilerine, isyanınız size anlamlı ve etkili geliyor ya, bu tip insanların gözünde tepkiniz çok anlamsız, Ak Partililerin paranoyakça iddiaları bu insanlar için olağanüstü bir şekilde inandırıcı ve Tayyip Erdoğan'ın büyük oy oranına sahip olduğu, olacağı bir gerçektir.
(Resim bizim köye ait, Tokmak'lar köyün arkasındaki tepelerdir.)
-Mustafa Yıldırım - 05.07.2014