Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '06

     
    Kategori
    Aile
     

    İnsanı iki şey öldürürmüş...

    Bayram namazı dönüşü eve tam girdim kapı çaldı kapıyı açtım karşımda ufacık şık giyimli bir kız çocuğu nerdeyse yere sürünecek pileli kırmızı eteği, ayağında küçücük kırmızı ayakkabısı, beyaz çorap ve üstünde yine beyaz bir hırka elinde bir poşet, içi şeker dolu.. Tabi yarısı da ağzında... "Buyrun küçük hanım" dedim, o da ince bir sesle "amca bayyamınız kuytyu olsun", ben de "senin de küçük hanım" dedim ama beni bir an o mazilerde kalan eski bayramlara götürdü sevginin komşuluğun olduğu.

    Kıskançlığın, düşmanlığın, gaspın, tecavüzcülerin, pisliğin, sübyancı sapıkların olmadığı zamanlara... Neyse "onlar artık geriye gelmez" dedim... "Bir dakka bekle beni" deyip arkamı döndüm, yine ince bir ses "amca sizde diyey amcayay gibi sekey mi veyicen?" diyor, ben de gülerek "hayır harçlık vericem" deyince baktım gözleri parladı. "Buyur küçük hanfendi harçlığınız" dedim, o da ince bir sesle "teşekküy edeyim, kaydeşime de veyiymisiniz" deyince baktım etrafta kardeşi yoktu, "hani kardeşin nerde?" diye sorunca o da biz "ayka byokta otuyuyoyuz, o da evde" diye cevapladı.

    Ben de "kapıda bekliyorum, kardeşini al gel onla da bayramlaşalım" dedim. Küçük kız baktım gözleri dolmuş vaziyette "biy bakim babam haya geymediyse onu ayım geyim" deyip koşarak gitti, beş dakka sonra yanında bir erkek çocukla geldi, ayağında kenarları açılmış bir ayakkabı, üzerinde rengi solmuş pantolon ve buruşmuş kısa kollu tişort. Onu öyle görünce üzüldüm, gözlerim doldu, aklım almadı iki farklı giyimli kardeş, içine öyle kapalıydı ki ne sorsam cevap vermiyordu, ben de "daha fazla utanmasın" deyip küçük beyle bayramlaşıp ona da harçlığını verince, küçük kız "teşekküyyey amca" deyip koşarak gittiler. Ben de "camdan bir bakim" dedim, apartmanın kapısında küçük kız kardeşine verdiğim kendi harçlığını kardeşine uzatıyor hem de ona diyorki "sen üzülme ben akşama kadar hey kesye bayyaşıyım, sana ayakkabı payası topyayım" deyip kayboluyorlar.

    Mezarlık ziyareti için hazırlanıp dışarı çıktım, tam kapıda arabasına binen şık giyimli bay ve bayan yanlarında da bana sabah gelen küçük kız, aklım almadı... Dedim "bir bakkala sorim, belki tanıyor" diye bakkalın söyledikleri tüylerimi diken diken etti: Adam erkek çocuğun üvey babası, anne ise öz... Nasıl öz anneyse?

    Çocuğu dışlamışlar, çocuk ise sevmediği insandan yani üvey babadan gelen merhametsizlik diğer tarafta sevdiği insandan yani öz anneden gelmeyen ilgi.

    İnsanı işte bu iki şey öldürürmüş.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 787
    Kayıt tarihi
    : 01.12.06
     
     

    İstanbul'da yaşıyorum, fuar-organizasyon işiyle uğraşmaktayım. Dekorasyon ve tarihi eserler özel ilg..