- Kategori
- Deneme
İnsanın yaşam huzursuzlukları üstüne...

...böylesine parıldayan bir hayalinin olması; güzeldir her halde..!
Kadın veya erkek olsun insan yaşadıklarından ve yaptıklarından her vakit hoşnut-huzurlu olmayabiliyor. Bu doğal olan halin dışında, insan hep tekrarlayan biçimde hoşnutsuzluk-huzursuzluk da yaşayabilir. Hep bir sorun ile hep bir eksiklikle karşı-karşıya kalabilir. Neden-sebep cevaplarını aramaya başladığında, istediği ya da gereken cevap ifadelerini bulabilmesi için çok fazla uzaklara gitmesi gerekmiyor aslında. Yakının da olan "şeylere ve unsurlara" bakması, onlarla olan ilşkilerini-iletişimlerini, zorunluluk-gereklilik, fayda-zarar anlamında incelemesi, aradığı cevapları belki verebilir.
Bunlarda bir cevap bulamadığı da olur; işte ovakit kendine bakmalı. İçinde bulunduğu, yaşadığı; "yer-zaman ve mekan" yanlış olabilir, bu alanlar da var olan diğer "zorunlu unsurlar" yanlış olabilir! Neye göre "yanlış"? Bireyin kendine ait olan (anlam, anlayış, inanış ve gelişmişlik) kavramlarının kişi de yarattığı bütünlüğe göre bir yanlışlık vardır. Ya kişi (yer-zaman-mekan) olgusal kavramlarının içeriğinden geridedir, ya da bu olgusal kavramların bulunduğu konumun ilerisindedir.
İnsan, ilk önce ve her vakit kendisini reel anlamda değerlendirebilme yetisine sahip olmaya çabalamalı. Ki, bundan sonra neyi elde-edip edemeyeceğini kendi başına düşünebilmeli. Kendi kurgulayabileceği bir yaşam ile kurgulamak istediği, hayal ettiği yaşam arasındaki farkı önceden görebilsin...
Fuat.