İnsanları Kazanan Hayatı da Kazanır!

Hayatta en pahalı şey tecrübedir.
Çünkü kazanmak için önce kaybetmek gerekir.
İnsanları kazanan hayatı da kazanır!

Her sabah uyandığımızda gözümüzün ve beynimizin temas ettiği ilk objeden başlayarak kendimizle, çevremizle ve diğer insanlarla iletişimi başlatıyoruz. Arkadaşlarımız, iş arkadaşlarımız, mahallemizdeki insanlar, ailemiz ve benzeri konumdaki insanların bazılarıyla ortaklaşarak, duygusal ve düşünsel yönlerden paylaşımlarda bulunuyor, iyi işler yapıyoruz. Bizim dışımızda kalan diğerleri ise ya kazanacağımız yada terkedeceğimiz kişi ve kurumlara dönüşüyor. Asıl mesele insanları kazanmak bu yolla hayatı kazanmak olarak görünüyor.

İnsanları kazanmak zor bir şey mi!”-dir?,.

Haklı da olsak sabırlı, anlayışlı ve düşünceli olmalıyız: Şöyle bir düşünün ve çevrenize iyi bakın. Pozitif ve enerjik görünen insanların hayatta daha başarılı ve üretken olduklarını ve neyi ne zaman ne ve kim için istediklerini bildiklerinden fazlasıyla başarılı ve mutlu olduklarını göreceksiniz. Buna karşın kendisini hayata kapatmış, bezgin, umutsuz, hayattan bir beklentisi ve neredeyse umudunu yitirmiş insanların tıpkı bir ateşli aracın otobanda yol alırken kaldırıma çıkması gibi yarı yolda kaldığını görürüz. Oysaki hayat her vakit yüzümüze gülmese de yaşamaya ve mücadele etmeye değer bir gerçektir. O zamansa bize düşen yaşadığımız bu hayatı ister Tanrı’nın, bir lütfu veya armağanı olarak kabul edin, en iyi şekilde yaşamalı, başkalarının yaşamasına izin vermeli ve içerisinde rengarek çiçekler açan bir gül bahçesine dönüştürmek için gereken her türlü çabayı hiç bir özveriden kaçınmadan göstermeliyiz. Tabi bunu doğa anayı ve içerisinde hayat bulan hak sahibi bütün canlı ve cansız varlıkları gözeterek yapmalıyız. Yüzünde güller açmış demiş şair.. veyahut şarkılarda bir avuç gözyaşıymış geriye kalan. TERCİH SİZİN…