Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '13

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

İnsanlığa ve kadınlarımıza sevgilerle...

İnsanlığa ve kadınlarımıza sevgilerle...
 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü - İNSANLIĞA ve KADINLARIMIZA SEVGİLERLE ....


Evet Bugün 8 Mart....  1857 yılında ABD de çalışma koşullarının iyleştirilmesi için direnişe geçen 40 bin kadının polis tarafından fabrikada ablukaya alınarak adeta hepsini yakmak için çıkarılan yangında 129 kadının kadının yanarak ölümünden tam 53 yıl sonra,  bu insanlık dışı olaya karşılık Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin’in,  8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması önerisinin kabul görüldüğü o tarihi gün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü...

Fakat ben bu yazımı sadece kadınlara ithafen değil insanlığa ithafen yazmak istiyorum.
Ülkemize dönelim;
Ve elimizdeki istatistiklere bakarak konuşalım.
İstatistiklerdeki şiddet olaylarına bakarsak, aslında sadece 'kadın hakları' değil ihlal edilenin başlı başına 'insan hakları' olduğunu apaçık göreceğiz.
Yani demek  istediğim daha insan haklarını bile öğrenememiş zihniyetlerden 'kadın hakları' konusunda ne beklenebilir ki...
Bakanlık verilerine göre, son 4 yılda;

695 kadın ve erkek, şiddet nedeniyle hayatını kaybetti.

4 bin kadın koruma altına alındı.
Şiddet nedeniyle 2009 yılında 108'i kadın ve 107'si erkek olmak üzere 215 kişi hayatını kaybetti.
2010 yılında 106'sı kadın ve 88'i erkek olmak üzere 194 kişi şiddet kurbanı olurken, bu rakam 2011 yılında 99'u kadın ve 76'sı erkek olmak üzere 175 kişi olarak yaşandı.
2012 yılında 56'sı kadın ve 55'i erkek olmak üzere, 111 kişi şiddetten dolayı öldü.
4 bin 48 kadın koruma altına alındı.
Ayrıca, mahkeme kararıyla 29 bin erkek için evden uzaklaştırma kararı verildi.

Bu istatistikler genel olarak insana ve kadına  yönelik şiddetin ülkemiz için ne kadar uç noktalarda olduğunu, ne denli ağır ve yaygın bir sorun olduğunu ortaya koymaya yetiyor.

Tabi bunlar sadece kayıtlara geçen istatistikler...
Biliyoruz ki bu rakamlar ne kadar doğru kaynaklardan alınsada, bu insalık dışı ihlalin gerçek boyutunu yansıtmayacaktır...

Çünkü ülkemizde bir çok ‘Kadın’ bilgisizlikten, orantısız güç ile sindirildiklerinden,  aile, mahalle baskısı, çevre, inanış, töre gibi etkenlerin korkusundan uğradığı şiddeti rapor edememekte, haklar devlet tarafından verilmiş olsa bile haklarını kullanamamakta.

Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve birçok sebebi de buna bağlıyor çoğumuz, bu tarz örneklerin daha çok müslüman ülkelerde olduğunun da bir gerçek olduğunu kabul edersek, içinde bulunduğumuz bu durumun ne kadar da tezat olduğunu sadece ben mi görüyorum?

Dinini, inancını bilen müslümanım diyen her insanın bilmesi gereken hatta sadece Müslümanlıkta değil tüm dinlerde ve 4 büyük  kitapta da yer verilmiş ‘kadın değerinin ’ ve 'insan değerinin' bu kadar aşağılara düşmesi sizce de tezat değil midir?

Evet sizin anladığınız yönden değerlendirilirse islam dininde şiddet vardır  fakat, En başta Allah affetmeyi herşeyden hayırlı gördüğüne göre(bknz. Bakara 263), Müslümanın asıl yerine getirmesi gereken ilk hüküm budur.

Bunun örneklerini Peygamber efendimiz (s.a.v) 'in hayatını incelediğimizde gayet açık ve net görmekteyiz.

Müslümanın Kuran’a göre yükümlülüğü, hep Allah rızası için en hayırlısını seçmektir.

İslam, şefkat, merhamet, sevgi, barış ve huzur dinidir. Her ne olursa olsun cezalandırmakta Allah'ın yükümlülüğündedir kimse kimseyi dünyalık işler yüzünden cezalandırma yetkisine sahip değildir.

Konuyu dini yönden de değerlendirdiğimize göre herşey açık ve net... Savunmasız insana şiddet uygulayan, insanı hor gören, aşağılayan ve en uç nokta olarak ölümle bile cezalandıran zihniyetler en başta benim gözümde 'İNSAN' statüsünde değildir.

Dünya da önce insan olmayı başarabilirsek, kadının yerini de, değerini de öğreneceğiz.

İnsanlığa ve kadınlarımıza sevgilerle....

 
DUYGU METE

 
Toplam blog
: 10
: 875
Kayıt tarihi
: 23.04.10
 
 

  http://www.facebook.com.tr/duygumeteofficial    ..