İnsanlığımız ne kadar?

Dünya üzerinde çok garip şeyler oluyor.

Kimin eli kimin cebinde, kim kimden yana belli değil.

Metropollerin karanlık, iğreti ve izbe yerlerinde, inanılmaz olaylar meydana geliyor.

Orada burada zorla pazarlanan kadınlar, organ mafyasına köle olmuş çocuklar kimler için tutuluyor, kimler için damgalanıyor, söyleyebilir misiniz?

Medyada inanılmaz insan manzaraları sergileniyor.

Gazete, dergi, televizyon hiç fark etmiyor.

Merak ederim hep; acaba rağbet olmasaydı, olur muydu porno siteleri, yakılır mıydı canlar, kor ateş konulur muydu yüreklere…

Gerilim, korku filmleri hangi eksiğimizi tamamlıyor söyler misiniz?

Hırs, intikam, nefret, bağnazlık bürümüş, doymaz o gözlerimizi...

Çarpıp düşürüyoruz, vurup kırıyoruz, yakıp yıkıyoruz önümüze çıkanı ve bir şeyleri başarmış olmanın sarhoşluğu içinde kutluyoruz söz de zaferimizi.

Öyle ya, büyük bir iş başarmanın edası ve mahmurluğu var üzerimizde…

Çok mu zor haddi/haddini aşmamak.

Kabuğumuzu kırıp, artık bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkına varmak, çok mu zor?

Çalışıp çabalamak...

Uğraşıp didinmek...

Bu içten içe bizi yakıp yıkan, kasıp kavuran nefreti, benciliği, bağnazlığı ve nemelazımcılıkla, vurdumduymazlığı söküp atmak çok mu zor bağrımızdan?

Yeryüzünde fesat çıkarmadan, barış içinde insanca yaşamak çok mu zor acaba?

Ne dersiniz?

Çok mu zor dostlar!

Dağ gibi yığılsa katledilmiş insanlar; ırmak gibi aksa oluk oluk akan kanlar, kan kırmızısına boyansa deniz deryalar, bir damla petrol, altın kaşık, gümüş kâseler için...

Paha biçilmez takılar sunulsa, en güzel yiyecekler ikrâm edilse, vaat edilse en güzel koltuklu mevki ve makamlar, acaba gücü yeter mi sizce yağmursuz birkaç dal ekin yetiştirmeye?..

Gücü yeter mi sizce, vakti gelmişse Azrail’i gerisin geriye çevirmeye…

Ne dersiniz, gücü yeter mi acaba?

İnsan, bağışlayabildiği veya bağışlanabildiği derece kadar insandır.

İnsan, sevebildiği, sevilebildiği derece kadar insandır.

İnsan, paylaşabildiği, paylaşılabildiği derece kadar insandır.

İnsan, biz diyebildiği, siz denilebildiği derece kadar insandır.

Şöyle etraflıca oturup bir düşünelim?

Acaba siz, evet biz, biz…

Acaba biz, insan denilen canlı, ne kadar insanız?

Bazen yaptıklarıyla hayvanlardan daha aşağı mertebelere inen, bazen yaptıklarıyla meleklerden daha iyi makamlara erişebilen canlıların en şereflisi olan, ey insan?

Söyler misiniz; nedir varlığımızın ispatı?

Söyleyebilir misiniz?

Acaba ne kadar insanız?

İnsanca yaşamak ve insanca yaşamanın gereklerini yerine getirmek temennisiyle.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com