- Kategori
- Gündelik Yaşam
İnsanlık gerçekten tatilde mi?

Ülkemizde giderek, toplumsal değerlerin kaybolduğunun farkında mısınız?
Bu sosyolojik durumun, uzmanlar tarafından araştırılması gerekmiyor mu?
Gazeteler manşet atıyorlar!
İnsanlık tatilde!
Gerçekten insanlık tatilde mi?
Yoksa bu gazete ve Televizyonlar ektiklerini mi biçiyorlar?
Şöyle hafızanızı bir yoklayın bakalım!
Türk toplumunun geleneksel yapısına uygun davranışların ne zamandan beri ortalarda görünmediğini belirleyebilecek misiniz?
Ben sizlere söyleyeyim.
24 Ocak 1980 tarihinden beri Türk toplumunun geleneksel değerleri bir, bir yok olmaya başladı.
Sözde Serbest Piyasa ekonomisi, gerçekte, köşe dönme felsefesi, insanlarımızı gittikçe toplumsal değerlerinden uzaklaştırdı.
O zamandan bu zamana kadar nasıl yol aldığımız, son zamanlarda daha açık olarak her kesimde görülmeye başlandı.
Şimdi gelin bu gazetelere İnsanlık Tatilde dedirten olaya;
Muğla'nın Datça ilçesinde, bir gün arayla denize giren iki kişinin ölümünün ardından yaşanan duyarsızlık, görenlere "İnsanlık tatilde" dedirtti.
3 bin kişinin bulunduğu tatil köyünde, pazar günü Ayhan Uygur (77), pazartesi günü de emekli müsteşar Ali Balaban (75), denizde öldü.
Her iki olayda da cesetler savcının gelmesi ve adli işlemler için plaj havlusuyla örtülü halde şemsiyenin altında 2 saat bekletilmiş.
Bu sırada yüzlerce tatilci, hiçbir şey olmamış gibi cesetlerin yanı başında denizin ve güneşin keyfini sürdürdü.
Ölenlerin yakınları, yaklaşık 3 bin kişinin bulunduğu tatil köyünde, sağlık ekibi ve ambulansla cankurtaran olmamasına tepki göstermiş.
Yapılan araştırmada; Tatil köyüne, geçtiğimiz yıllarda mavi bayrak teklif edildiği, ancak bu yıl göreve gelen yönetimin "Cankurtaran için ayıracak bütçemiz yok" diyerek Mavi Bayrak almayı reddettiği ortaya çıkmış.
Şimdi o plajı gözünüzün önüne getirin, yerde şemsiyenin altında yatan bir mevta, çevresinde binlerce denize giren insan.
O insanlar, şemsiye altında yatanın kendisi de olabileceğini hiç düşünmeden, o insan niye, nasıl boğuldu sorgulamadan denize girmeye devam ediyorlar.
O tatil köyüne bir veya birkaç tane cankurtaran tutulsa, o ölen insanların beklide bu gün hayatta olabileceğini hiç kimse düşünmüyor ve sorgulamıyor.
Bakın o plajda şu olabilirdi. Cumhuriyet Savcısının beklendiği saatlerde, Devleti protesto eden birisi çıksaydı. Hep birlikte o protestoya katılım olurdu!
Bir ülkede insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!
İnsan hayatına gerektiği gibi değer vermeyen işletmelere izin verilmemeli!
Mavi bayraktan daha önemlisi, insan hayatı olmalı.
Bu kadar kişinin denize girdiği yerde, mutlaka bir ambulans olmalı.
Ambulans, sağlık ekibi ve cankurtaran bulundurmayan işyerlerine açma ruhsatı verilmemeli.
Burada kimler suçlu sorgulanmalı ve de gereken cezalar verilmeli.
Ha illaki ceza verilmeli mi? Amaç ceza vermek değil, insana insan gibi değer vermek.
Gerisi boş.