- Kategori
- Yılbaşı
İnsanlıktan çıkmaya hazır mıyız?
Ne mutlu bizlere, yılın son gününü yaşıyoruz. Bu gece eğleneceğiz, coşacağız, sabahlara kadar içkilerimizi su gibi içip, büyük bir keyif alarak zır zurna sarhoş olacağız. Kendimizden geçip sızacağız bir köşede. Bundan daha güzel bir mutluluk ne olabilir ki? Eğlenmek ve gülmek bizlerin en büyük hakkı değil mi?
Dağlarda Mehmetçik savaş veriyormuş. PKK avına çıkmış. Mehmetçik şehit vermiş. Eee asker bu, şehid olacak, öldürecek. Mehmetçik dağlarda terörist öldürecek ki bizlerde sıcak yerimizde eğlencemizi rahat yapalım. Efendim işte bilmem eksi kaç derecede asker soğukta dağda. Asker bu. Asker; üşümez, donmaz, uyumaz, yorulmaz değil mi. Mehmetçik şehid düşmüş bu gece umurumuzda mı ki? Biz eğlencemize bakalım.
Bir araştırmaya göre Türkiye’de insanlar açlık sınırının altındaymış. Evine bir ekmek dahi getirmekte zorlanan insanlar varmış. Evinde odunu, kömürü olamadığı için sobasını yakamayan, hatta soğukta ölen insanlar varmış. Parası olmadığı için çocuğunu okutamayan insanlar, elektriği olmadığı için mum ışığında ders çalışan çocuklar, hastanede ölümle pençeleşen insanlar v.s. v.s. varmışta varmış. Bunların hepsi bizim eğlencemize engel olabilir mi? Asla.
Bu gece her şeyi unutacağız. Aç-tok, öksüz-yetim, gariban. Yılda bir kere geliyor bu yılbaşı gecesi. Rezilliğin her türlüsünü yaşayacağız bu gece.Danzsöz oynatacağız bu gece. İçki, kadın ne varsa eğleneceğiz, coşacağız, insanlığımızı unutacağız. Asker şehid olmuş, insanlar açlıktan ölmüş, bize ne diyeceğiz. Dışımız insan ama içimizi şeytanlaştıracağız bu gece.
Yukarıda anlattıklarım, evet bir latife babında aldım ele ama bu gece maalesef bu gerçekleri yaşayacağız. Çok mu büyük bir önemi var bu gecenin? Eğlenmesek, coşmasak, içkiler içmesek sarhoş olmasak olmaz mı bu gece? Yoksa tam tersi eğlenmediğimizde mükafat eksiğimiz mi olacak? Rezil eğlenceler olmazsa yeni yıla girilemeyecek mi? Yazık çok yazık.
Önce bir düşünelim. Türkiye’de bu kadar yaşadığımız acı ve üzücü olaylar varken, sırf yeni bir yıla girmek için rezil eğlenceler düzenlemek bizim ne haddimize. Biraz kendimize gelelim, uyanalım. Aşağıdaki şiiri içten okursak insanlığı anlarız umarım.
Haya Sıyrılmış İnmiş
Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde
Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde
Vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlul
Yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul
Ne tüyler ürperir ya rab, ne korkunç inkılab olmuş
Ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab olmuş
MEHMET AKİF ERSOY