İnsanoğlu bir garip

İnsanoğlu bir garip... Sürekli negatif düşünüyor. Günümüz insanına iyi niyetle yaklaştığınızda; bu davranış şekli çoğu zaman karşı tarafta korku yaratmakta, kimi zaman da iyilik yapan kişi hakkında yapmacık ya da aptal diye düşünülmesine neden olmaktadır. İçtenlikle yaptığınız davranışlar , konuşmalar size anlam değiştirmiş olarak geri dönebilmekte. Bu kirlenmişlik yani yanlış anlaşılmak da iyi niyetle yola çıkmış bir insanı çok yaralıyor. Bu nedenle iyi niyetli insanlar da zamanla kişilik erozyonuna uğrayarak kirleniyor veya kabuğuna çekilerek daha fazla kirlenmemeyi tercih ediyor. Hele hele” iyilik, yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz kişi tarafından talep edilmeden yapılırsa, iyilik olmaz sadece işgüzarlık olur “görüşü benim kafamı karıştırıyor.

Belki de doğrudur. Ortalarda şefkat anne gibi dolanıp, sevgi kelebeği benzetmelerine maruz kalacağına bekle birisinden sinyal gelirse o zaman harekete geç değil mi? Peki o kişi yardım istemeyi onuruna yediremiyorsa? ben nasıl ayırt edeceğim? Benim düşünce mekanizmamdaki benzerlerimin de kafası böyle karışacak. Böylece meydan diğerlerine kalacak. Ortalıkta sevgi yoksunubencil hırslı kimse için kılını bile kıpırdatmayan insanlar gittikçe çoğalacak. İnsanlar sığlık sınırlarını zorluyor. Satır arası okumakta usta ama hep kötü manada…Nasıl anlamak istiyorsa öyle anlıyor. Ama her ne hikmetse, bu anlayış hep yıpratıcı nitelikte. Biz üç kardeş annemden babamdan hep iyi insan söylemleri dinleyerek ve iyilik örneklemelerini izleyerek büyüdük. Şimdi bizim davranışlarımız iyilik mi? yoksa, işgüzarlık mı? olarak algılanacak. Bu yaşımdayım hala bu farkı fark edemedim. İnsanları iyi niyetli olduğunuza inandırmanız bir ömür alıyor. Ölmüşseniz ve hala kötülük bekleyenler sizden bir kötülük görememişse adınız iyi insandı oluyor. Yani kör ölüp badem gözlü oluyor. Ama ben hala yaşarken anlaşılmayı bekleyenlerdenim. Ancak eskisi kadar kendimi anlatmaya çalışmıyorum. Bırakalım karşı taraf bizi kendisi tanısın. Tanımak için çaba harcamıyorsa , onun kaybı . Boşver gitsin diye düşünüyorum. "Sen kendini istediğin kadar anlat.K arşıdakinin anlayacağı kendi anlayışı kadardır." Mevlana Zaman değişmiş diyoruz ama taa Mevlana zamanın da bile insanlar aynıymış demek ki... Sadece dışa vurumları değişmiş. Biraz daha küstah, biraz daha ben merkezli, biraz daha acımasız olmuşlar. Ve biraz daha ana kültürlerini kaybedip arabesk hale dönmüşler. Eskiden yapılan yanlış bir davranış ile insanlar toplumdan soyutlanacağını düşünür ve daha kontrollu davranırdı. Şimdi aman bana ne ? ne yaparsa yapsın? görüşü herkesi sardığı için yanlış davranışlar içindeki kişi de yargılanmaktan korkmuyor. Her yerde kabul görüyor. Yalnız kalmıyor. İstediği gibi at koşturuyor. En kötüsü para her kapıyı açan bir araç olma özelliğini gün geçtikçe artırıyor. Paranın alamayacağı hiç bir şey yok. İyi niyetli insan ne yapsın? Diğer insanlar iyi niyetliye niye kaygıyla bakmasın? Doğruyu gören gözler, iyi niyetliyi ayırt edebilen yürekler diliyorum.