İran’dan 2 bin “ithal hemşire” geliyor!

Yabancı ürünleri pek severiz; “Avrupa” demekten de mutlu oluruz!

Yabancı düşmanlığımızı bazen açıktan, bazen örtülü biçimde dile getirmeyi de unutmayız:

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur!”

İşin içine “menfaat” girince akan sular durur. Para gelsin de, nereden gelirse gelsin. Orası, cebini dolduranlar için önemli değil. Yıllarca, “Komünistler Moskova’ya!” diye yırtınanların, ticaret için herkesten önce Moskova’ya nasıl koştuğunu anımsayalım.

İki yüzlülüğün daniskası!

*****

Yabancı ürünleri pek severiz!

Dışalım, eski deyişle “ithalat”, ürünlerle sınırlıydı daha düne kadar. Sağlık alanındaki devrim (!) ile “ithal sağlıkçı” dönemi de başlıyor. Dışarıdan ürün getirenlerin yerini bu kez, “sağlıkçı” getirenler alıyor. Adamlar, kimi ülkelerden anlaştıkları doktorları ülkemde pazarlamak için kolları sıvamışlar. Ellerinde listeler, hangi dalda ne kadar istiyorsun, hazır... Sen sadece iste...

İçeride yığınla kişi iş beklerken...

İş bekleyenlerin karşılarına KPSS, “muhkem kale” misali engel olarak dururken...

*****

Duyduk ki, İran’dan 2 bin hemşire “ithal” ediyormuşuz.

Demek ki, işsiz sayısı 2 bin daha artacak!

İthal İngilizce öğretmeni!

İthal doktor!

İthal hemşire!

İthal bilmem ne!...

*****

Özenilen büyük ülke olma yolunda ne büyük adımlar atıyoruz!

Yabancıların gözü ülkemizde. İşsiz yabancıların sığınağı, umudu, ekmek kapısı oldu ülkemiz.

Gelen gelene...

Ülkemde her şey var.

Öyle diyorlar. Öyle diyenlere bakılırsa, yabancılar, her şeyin farkında, ama bizdeki muhalifler, olanı kötülemekte yarışıyorlar.

Kapılarımız, yabancılara açık.

Müjdeler olsun, İran’dan 2 bin “ithal hemşire” geliyor!

Avrupai değil, İslami!...


TURGUT ÇELİK/ Mersin