Kaymakam Bey’in suçu ne?

Jetler, PKK’li kuşkusuyla Irak topraklarında bir grubu bombaladı; 35 kişi öldü. Ölenlerin PKK’li değil, kaçakçı köylüler/ yurttaşlarımız olduğu söylendi. Önce Genelkurmay, sonra Başbakan Erdoğan, üzüntülerini bildirdi, ölenlerin yakınlarına başsağlığı dilendi.

TRT’nin haberine göre, Genelkurmay, orduevlerindeki yılbaşı eğlencelerini iptal etti.

Bu, ne demek?

Ölenler, PKK'li değil, “kaçakçı köylü”ler...

(Hikmet Bila’nın bugünkü yazısından bir alıntı:

Herkes cenazeleri bir tarafa çekmeye çalıştı...

Devlet toplu defnedilmelerine karşı çıktı; terör örgütü acele tabutlara PKK bayrakları örttü ve toplu defnedilmelerinde ısrar etti...Bir vatandaş, oğlunun tabutuna PKK bayrağı örtülmesine itiraz etti, “içimi acıtıyor” dedi. (...)

Cenazelerden biri 12 yaşındaydı... (...)

O küçük cenazesinin üzerine alelacele PKK bayrağı örtmenin veya korucu yakınıydı diye övgü yağdırmanın hiç anlamı yok...

O PKK’lı veya milliyetçi değildi... Çocuktu, sadece bir çocuk...

Orada doğduğu için şanssız bir çocuk!)

Neyse...

Asıl konumuza geçelim:

Televizyonlara yansıyan görüntüleri dehşetle izliyoruz.

Şırnak’ın Uludere Kaymakamı Nafiz Yavuz, başsağlığı dilemek için ölen yurttaşlarımızın köyüne gidiyor.

O da ne?

Kaymakam, taşlı sopalı, tekmeli tokatlı saldırıya uğruyor; linç edilmekten zor kurtuluyor. Kendisine yardım edenlerin sayesinde kaçmaya çalışırken bir hendeğe yuvarlanıyor.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın çağrısı/ uyarısı akla geliyor:

"Bakanların valiler ve kendilerine yakın korucularla konvoy halinde buraya geleceklerini duyduk. Taziye sahipleri onları şu an istemiyor. Onların sağduyulu olup olayı çözdükten sonra buraya gelmelerini istiyoruz. Biz buradaki gençleri zapdedemeyiz. Herkesin üzerinde silah olur. Büyük bir provakasyonla karşı karşıyayız. Onun için bugün gelmesinler.”

*****