Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

İş adamlarımızın eğitimi

İş adamlarımızın eğitimi
 

Geçen hafta İstanbul’un saygın iş adamlarının bir araya geldiği bir dernekte eğitim-seminer verdim.

Seminer katılımcılarından biri şu anekdotu anlattı: “Bizler iş kurarken çıraklık usulüyle öğrendik ve bugünlere geldik. İşi bizzat yaparak, içinde bulunarak ve ustamızdan, kalfamızdan gördüğümüz yönetim ve sunum-pazarlama-satış usullerine göre iş yaşamımıza devam ediyoruz.

Oysaki şu anda bütün şartlar değişti. Pazar değişti, müşteri değişti, müşteri tercihleri değişti, tekel bitti, kalite ve marka önem kazandı vs. biz bunların yanında henüz ISO belgelerine, hijyene inanan, değerini bilen ve uygulayan işadamları değiliz ki. Devlet buna bir kapı açıp bu patronları eğitime almalı.

Biz bu eğitime bu dernek vasıtasıyla ama daha çok kendi irademiz ve tercihimizle geldik. Gelmeyen pek çok dernek üyesi arkadaşımız da var elbette. Şimdi anlıyorum ki, iş güvenliği, işçi hakları, yasal düzenlemeler, hijyen ve müşteri memnuniyeti üretimden önceki ve sonraki ciddi hususlardan biriymiş.

Ben işçinin sağlık problemleri, izin işlemleri, sözleşme, fesih tazminat hususlarına pek kulak asmazdım. Bunların önemini ve gerekliliğini bu eğitimle anladım. Emin olun çıraklıktan, kalfalığa yükselen oradan da aynı işi iyi yapabildiğine inanıp bir dükkân açarak işadamı ve patron olan o kadar çok insan ve işyeri var ki bunlara el atılsa Türkiye üretim ve ihracatta bugünkünün 3 kat daha fazlasını yapar.

Sadece kendine yetecek kadarını bilen, fazlasını düşünmeyen ve hatta kazandıklarını nasıl değerlendireceğini bilemeyen, yeni teknoloji ve pazarlama usullerine uymayan o kadar işadamı var ki, bunlar fuar bilmezler, dış ticaretten anlamazlar, katalog ve reklâm çalışması yapmazlar ve 10 yıldan fazla süredir küçük esnaf olarak iş yaparlar. Bu insanlara eğitim şart diye düşünüyorum.”

Kesinlikle haklıdır işadamımız. Neden 15-20 yıl önce başlatılan Ali Okulları gibi işadamlarımızı geliştiren seminerler, üniversite programları, meslek lisesinde yönetim dersleri veya meslek odaları tarafından aylık eğitim programları düzenlenmiyor?

Ben İNKA eğitim ve danışmanlık şirketinin yöneticisiyim, devlet bu eğitim kurumlarının bile çalışma bakanlığı ve meslek odalarıyla işbirliği içinde çok daha ucuza eğitim verilmesini sağlaya bilir. İş dünyasını aydınlatma ve dış pazarlara açılma yollarının bu işadamlarımıza gösterilmesi, kalite ve markadan bahsedilmesi, üretilen üründe hijyen ve paketlemenin öneminin vurgulanması gerektiğine inanıyorum.

Bunlarla yetinmeyip şunu da ilave etmeliyim. Bu alaylı işadamları çalıştırdığı işçisine değer vermez. Daha fazla mesai ile daha fazla kazanç sağlayacağını zanneder, yıllık izinleri bile zamanında kullandırmaz, eksik kullandırır veya hiç kullandırmaz. İşten atmada mahirdir, işçisini eğitme ve yetiştirme hususuna girmez, öğrenen işçinin başkasına kaçacağını düşünür.

Oysaki verimli çalışma ayrıdır, çok çalışma ayrı. Nice işyerlerinde işçiler günde 12 saat çalıştırılır ama 8 saat çalışılan işyerleri kadar üretkenlik sağlanamaz. Durmadan dinlenmeden yüklenilen işçi, çalışma süresinden mi şikayet etsin, düşük ücretten mi? Değer verilmemeye mi aldırsın, kariyer yapamamaya ve ustalaşamamaya mı?

Bu soruların cevabı açık kalplilikle itiraf eden işadamımızın deyiminde; biz çıraklıktan işadamı ve patron olduk, yöneticilik ve ticareti bilmeyiz. Birileri elimizden tutup ülkenin ve dünyanın en saygın iş adamları arasına soksun bizleri.

Mutlu iş hayatı dileklerimle.

Muammer MURAT

İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı

 
Toplam blog
: 163
: 4552
Kayıt tarihi
: 03.09.07
 
 

1965 yılında Erzincan'da doğdu, İzmir'de yüksek eğitim alıp, devlet memuru oldu. 5 yıl süreyle bi..