İş yerinde ve davetlerde 'PİŞTİ' olmamak için neler yapmalıyız?

Kızım 5 yaşında. Adı Elif. Anaokuluna gidiyor.

Azra 5 yaşında. Elif'in sınıf arkadaşı.

Günlerden Çarşamba.

Kızım yeni aldığım tişörtünü giydi okula giderken. Altına da uzun siyah taytını.

Azra yeni aldığı tişörtünü giydi okula giderken. Altına da kısa siyah taytını.

Günlerden Çarşamba.

Tahmin edin, gün sonunda ne oldu? Kızım ne tepki verdi sizce?

Arkadaşı, hemde sınıf arkadaşı ile 'PİŞTİ' olma durumuna?

* * *

Yazıyı uzatmadan, hemen sorumun cevabını yazıyorum.

Çok mutlu olmuş

Kikir kikir gülüşmüşler. Mutluluktan gülüşmüşler. Aynı zevki paylaştıkları için, aynı hisleri hissettikleri için. Aralarında ortak bir payda yakaladıkları için.

Okuldan geldi. Sevinç için anlattı tüm olanları. Yüzünde o kocaman gülümsemeyle.

Peki büyüklerin dünyasında nasıl olurdu aynı durum?

Özene bezene aldığınız ve çok beğendiğiniz kıyafetinizi giydiniz. İş yerine gittiniz. Ve hemen yanı başınızdaki iş arkadaşınızla aynı kıyafeti giydinizi gördünüz?

'PİŞTİ' olmamak için bir meslek dalının oluşturulduğu büyükler dünyasında. Bırakın elele tutuşup dolaşmayı, 10 metre öteden aynı kıyafeti gördüğümüz an kan beynimize sıçramaz mıydı?

EGO'lar hangi evremizde ele geçiriyor bizleri de 'büyük'ler dünyasına adım atıveriyoruz böyle.

Bu yüzden Peter Pan gibi çocuk kalmak istiyorum bende. PİŞTİ olduğumda yüzümde kocaman bir gülümsemeyle, arkadaşımla elele tüm şehri dolaşmak istiyorum.

Biliyorum biraz büyüdüm ama umarım küçülürüm yakın gelecekte:)

Hatta Azra ve Elif çooook mutlu olmuşlar. Elele tutuşup tüm okulu dolaşmışlar. Karşılarına çıkan her öğretmene kıyafetlerini gösterip, hep birlikte gülüşmüşler:)