- Kategori
- Haber
İşçiler gölete gömüldüler

stargazete
Aşkale yakınındaki Karasu-2 Hidroelektrik santrali göleti, 5 işçiye gömüt oldu.
4'ü taşeronun, biri TEDAŞ'ın kadrosunda. Gölete uygun olmayan bir tür araçla açılıyorlar.
Bu onların "son" görevi.
Ancak, böylesi trajediler belli ki sonlanmayacak.
Daha dün Tuzla tersanelerinde yine işçiler öldü. Bugün Zonguldak'ta bir köprü çöktü.
Ülkemizde insan hayatı "çok ucuz". İşçinin yaşamı ise, "iki kere ucuz".
Aklı başında bilim adamları ile gerçek sendikalar, işçi sağlığı ve iş yeri güvenliğini eleştiriyorlar.
Denetimler etkin değil. Olmadığı gibi; yeni düzenlemeler, taşeron işçiliğini daha da perçinliyor.
Bizim gibi ülkelerde taşeron demek -denetimsiz serbest piyasa mantığında- emeğin ölümüne sömürülmesi demek.
Aşkale'de de kamu duyarsız. İşveren, hoyrat.
Ölen işçilerin avukatı açıklıyor: Olay 16.30'da olmuş, 19.30'da bir helikopter tur atıp, gitmiş!
Buz gibi suya teslim olmadan zavallı bir işçi oğlunu cep telefonundan arıyor; arkadaşları henüz hayatta.
"Bize ne olur bir havadan kurtarma sağlayın" diye, yalvarıyor.
23.30'da askeriyeden bir helikopter geliyor. Olaydan tam 7 saat sonra!
Y-E-D-İ saat sonra! O da bir şey yapamıyor!
Sonuçta, gölet, işçilerin canını alıyor.
Fakat onları asıl öldüren ihmaldir, vurdumduymazlıktır.
Önceliği insan olmayan, emeğe değer vermeyen; bu düzendir.
Bu devran ki, devlet ricaline arabalar, cipler, uçaklar alır.
Makam odaları iki de bir yenilir, dış gezilere devasa harcırahlar ayrılır...
İşte o düzen, maden göçüğünde işçisinin cesetini bırakır.
Gölete girecek doğru dürüst bot almaz, erken uyarı sistemi kurmaz.
Kaçak kurslar çöker, köprüler yıkılır, depremle kent merkezleri unufak olur;
Hesap sorulmaz!
Yapanın yanına adeta kar kalır.
Aşkale'de olan ne ilktir ve büyük acıyla belirtmek gerekirse; ne de son'dur.