- Kategori
- Deneme
Işıklar söndüğü zaman
foto Ms
Bir tanıdıklar kooperatife girmişti yıllar önce, gençken. Arsada anlaşmazlık olmuş. Çözülmesi , inşaatlara başlanması derken, sonunda yirmi yılda tamamlandı. Evlerini Çamlıca Tepesi manzaralı olarak seçtikleri için epeyce bir manzara parası da ödemişler. Yaşamlarının son yıllarında küçük bir lüks, manzaralı odalarda ölmek.
Mutlu yaşarken aniden, eskiden fabrikaların olduğu dere yataklarından, jurasik devir bitkilerini andıran upuzun yüksek binalar fışkırmaya başlamış. Üstelik yeni yapılanlar kırk katlı olacakmış. Manzaradan vazgeçtiler ister istemez. Şimdi yeni manzaraları her an üstlerine yıkılacakmış hissi veren beton bloklar. Onu da görmek istemedikleri için perdeleri kapatıp oturuyorlarmış.
Ne var bunda, çağ atlıyoruz modernleşiyoruz yeni iş sahaları açılıyor diyenler olabilir. Bu inşaat olayında bir iki noktayı dikkate değer buldum. Konu onlar.
Birincisi bu memlektte gelecekle ilgili olarak asla plan yapılamaz. Yapan da fena çuvallar. Gelecekle ilgili plan güzel umutları da kapsar. Umut edemezsiniz artık. Aynı umut yorgunlukları okullarını bitirip de uzun süredir işsiz kalan gençler için de geçerli olmasa gerçekçi plan yapmayı bilmiyoruz diyeceğim de diyemiyorum. .
İkincisi eskiden otobüslerin imal edildiği yani montajlandığı dersek daha mı doğru olacak, işletmenin kapatılması. Çok da iddialı bir yazı olmayacağı için araştırmadım. Fabrikayı bir başka yere taşıdılar da orada mı üretim yapıyorlar. Böyleyse ikinci nokta yok. Ama fabrika kapatıldıysa, bu üzücü. Yazın bir seyahtte gördüm. Bir sürü fabrika binası satılığa çıkmıştı. Eskilerin yerine güzel gösterişli evler yapılıyor görünüşte. Oldukça da pahalı evler bunlar. Yani inşaat sektörü bir lokomotif hizmeti görüp ekonomide bir rahatlama yaratıyor diyebiliriz. Ama bunlar, çarkı sürekli dönen bir fabrikanın yaratacağı istihdamla ve katma değerle karşılaştırılabilir mi? Tabii otomasyondaki hızlı dönüşümlerin işçi sayısını en aza indirebileceğini de hesaplıyorum. Ama aynı şey inşaatlar için de geçerli değil mi? Eskiden beton karılırdı işçilerce. Şimdi koca koca dökme beton duvarlar monte ediliveriyorlar. Üstelik inşaatların şimdilerde belirli sürede tamamlanması da yasalar bağlandığına göre, yaşanan ekonomide geçici rahatlık.
Benim anlamadığım ekonominin amirali olan fabrikalar kapanıyorken yerlerine yapılan onca pahalı konutu hangi tür kazançlar çekip çevirecek. Sadece hizmet sektörü mü finanse edecek onları. Üretim olmayınca hizmet sektörü çalışanlarının Tarot bilicilerinden ne farkı kalacak? Kuşkusuz bir de her zaman ihracattan daha fazla olan ithalat. Büyük alışveriş merkezleri için de aynı şeyi düşünüyorum. Sonunda içinde farelerin koşuştuğu harabelere dönme olasılıkları çok ürkütücü... zenginin malı züğürdün kalemini yorduğundan değil. Züğürt sayısı güldür güldür artıyor olacağı için. Üstelik bu alışveriş merkezleri dikkat edin bakın, penceresiz duvarlarıyla külçe gibi biçimsiz ve devasa kütleler. Bulundukları semtin rüzgarını ve deniz kokusunu bile geriye geçirmeyen şato duvarları sanki. Onları güzel gösteren içindeki kalabalık ve ışıklı vitrinleri. Işıklar sürekli olarak sönük kalınca ne olacak...
ezgiumut 2010 11 2