Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İsimlerin enerjisi…

İsimlerin enerjisi…
 

Kaynak:İnternet


Artık “Fatma” deyin bana!

Bir tesadüfler silsilesi; kız kardeşim tam bir röportaj okurken isimlerin enerjileri ile ilgili, küçük kızının da sipariş verdiği kitap üstüne geliyor; konu yine isimlerin enerjileri!

İsim deyip geçmemek lazımmış meğer, negatif enerjileri, pozitif enerjileri, falan filan…

İşin pek ilginç tarafı kız kardeşim pek merhametli olmasına karşın acayip mantıklı düşünür; öyle duygu selleri, “etkilendim de kendimi kaptırdım” gibi durumlar literatüründe asla yoktur!

O dahi etkilenmişse, varın artık gerisini siz düşünün!

Yani…

Meğer, adının içinde “G” ve “Ü” olan kişilerin yaşamları muhtelif sıkıntılar barındırmış!

Eee, benimkisi çifte kavrulmuş lokum misali!

Çift “G”, çift “Ü”, lakin isim enerjilerine göre lokum değil de duble zehir!

******

Aynı gün annemde toplaştık, gündem isimlerimiz!

Kendi adı “Nilgün” ama “N” harfi ile başlayıp da aynı harf ile bittiğinden bir derece kurtarıyormuş, kaygısı benim için!

Hayır yani, bizim ailede rahmetli babamın adı Güngör, annemin Gülhan’dır!

Aşk evliliklerinin ilk meyvesi olan bendenize de o nedenle isimlerinin ilk hecelerini birleştirerek isim koymuşlardır!...

******

Bir tesadüf; annem ve babam mükemmel anlaşan bir çiftti, lakin babamın pek çalışkan olması ile annemin az ile çok şey yaratma becerisine rağmen bir şeyler hep ters dönüp, varlık ile yokluk arası git-geller yaşanmıştı; “G” ve “Ü” lerin suçu olabilirdi!...

Vallaha insan bir etkilenmeye görsün!

Nilgün, ki ondan hiç beklemezdim, bu kadar etkilendiyse, ben seve seve adımı değiştiririm!

******

Bizim zamanımızda genelde evde doğum yapılırdı ya, doğum yaptıran ebeler de bebeğin göbeklerini keserken bir isim koyarlarmış, hani “göbek adı” denilen cinsinden…

Hah işte, resmi kayıtlarda olmayan göbek adım meğerse “Fatma”ymış!

İşin ilginci sonu “A” ile biten isimler meğerse dört ayak üzerine düşerlermiş!

O an adım önce Nilgün tarafından “Fatmagül” olarak telaffuz edilse de “Fatmagül’ün suçu ne?” den yola çıkarak başıma bir haller gelmemesi babında yalın olarak “Fatma’ya indirgeniverdi!...

Benim için hava hoş…

Ayol neye el atsam kuruyor, hani yani “Dudu” koy adını deseler, kabulüm!

******

Şimdi adı “Dudu” olanlar alınmasınlar, kız kardeşim ile aramızdaki bir gençlik esprisi, şöyle ki:

Birimiz on beş, diğerimiz on altı yaşlarımızdayız, babamın yanında çalışanlar bayram ziyaretine geliyorlar, bizi ilk kez görüyorlar…

Onların yanında Nilgün bana “Dudu” diye hitap ediyor!

Sinirden çatlamıştım, alelacele ne isim bulayım derken “Zahide” çıkmıştı ağzımdan; itiraf etmem gerekir ki “Dudu” kadar etkili olmamıştı!

O gülmüş geçmiş, ben hem gülüp, hem de bir taraftan sinirden tırnaklarımı yemiştim!

******

Ayol, annem bile o gün geçirirken “Hadi güle güle Fatma’cığım” dedi; zannımca iki koca boşamamın altında da “G” ve “Ü” harflerinin duble etkisi olduğunu düşündüler!

Aman, onları kıracak mıyım; hem kim bilir, denemekten ne zarar gelir?

Bakarsınız “Fatma” adı uğurlu gelir, üçüncü koca falan gibi bir niyetim yok, şimdiki adım evlen-boşan anlamında pek elverişli zira!...

******

Haa, bu arada, ismi “B” ile başlayanlar ile, isminde iki adet “E” harfi bulunanlar ikili ilişkilerinde dikiş tutturamazlarmış!

Diğer tüyoları henüz alamadım, ama “Fatma” adı pozitif enerji anlamında pek güzelmiş!

Bir de “C” harfi yaratıcılığı beraberinde getirmekteymiş…

******

İlle de yazınsal olarak değişiklik yapmak da gerekmiyormuş, ses daha önemli olup, etrafınızdaki kişilerin size sesleniş yankıları evrene dağılıyormuş; şimdi tüm yakın çevremi “Bana Fatma de ne olur!” diye ikna etme durumundayım!

Kırmıyorlar sağ olsunlar da, zorlandığımız kesin!

Hani yani sokakta biri “Fatma” dese dönüp bakmam, yakında “Gülgün” deseler de bakamazsam ne olur, işte onu bilemem!

İşi en ciddiye alanlar da oğlumun arkadaşları, dedim ya kırmıyorlar diye, “Gülg… ay Fatma Teyze” en çok duyduğum seslenişlerden oldu son zamanlarda, ha gayret, Fatma… Fatma… Fatma…

Kurban olsun Fatma Teyzen sana!

******

Neyse yani, test aşamasındayız, tebdili mekanda ferahlık vardır derler, tebdili isimde de ferahlık olur mu, deneyip göreceğiz!

Şimdilik siz bana “Fatma Hanım” deyin, yazarken “Gülgün Hanım” diyebilirsiniz; son yazımdan sonra minik bir hatırlatma da yapayım, yapmazsam içimde kalır, hakaret edecekseniz hiç yazmayın diyeceğim ama kendinizi tutamayacaksanız kibar eleştirilerde bulunun, başım üstüne!

Hoş, adaletli olmak adına hoş olmayan yorumlarınızı da yayınlıyorum da, eee yani, buradaki de bir insan, neticede!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..