Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '14

 
Kategori
Siyaset
 

İşin kolayını seçenler!...

Hiçbir şey yapmadan, yapanı eleştirmek işlerin en kolayıdır…

Aile yaşamında, kamu hizmetinde, sivil toplum kuruluşlarında, özetle tüm sosyal yaşamda, bireylerin bir bölümü yapılması gerekenleri yerine getirmek için her türlü çabayı gösterirken, bir bölümü ise yan gelip yatmakta, eleştiriye gelinde sözü kimseye bırakmamaktadırlar…

Son Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra CHP’de yapılan budur…

Kabul etmek gerekir ki CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, MHP ile ortaklaşa göstereceği çatı adayını kendi parti yetkili kurullarına getirip tartışmadan ve kimseye haber vermeden açıklaması bir hatadır…

Keza aday saptamasından sonra “herkes tıpış, tıpış sandığa gidip oyunu kullanacak” demesi de bir o kadar yanlıştır...

CHP tabanı ve Milletvekilleri AKP’de olduğu gibi biat kültürüne yabancıdır. Her platformda düşüncelerini özgürce söylemeyi demokrasinin gereği sayarlar, eğer parti içi demokrasiye inanıyorsak bu tavırları da doğrudur…

Ancak, Aday saptandıktan sonra tüm bu yanlışlara karşın, parti disiplini içinde herkesin bu adayın seçilmesi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmesi konusunda gereken çabayı göstermesi kaçınılmazdı…

Ne yazık ki dik duruşları nedeniyle CHP tabanında sempatiyle karşılanan ve kendilerini ulusalcı diyen grup bu seçimde sınıfta kalmıştır…

Çok sayıda aydın, Atatürkçü kişi çatı adayının tam olarak içlerine sinmediğini, ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek için çalışıp oy kullanacakları söyleyip, yazdı ve gereğini de yaparak sandığa gidip oyunu kullandı…

Bende bunlardan biriyim…

CHP içinden gösterilecek adayın seçimi tek başına kazanmayacağı, yerel ve genel seçimlerde alınan oy oranı itibariyle olanaksız olduğu açıkken, MHP ile birlikte çatı adayın seçilme şansı varken, ulusalcı kanadın seçimleri boykot etmesi ve kafası bulanık olan yurttaşları da bu konuda yönlendirmesi, maalesef Recep Tayyip Erdoğan’ın birinci turda seçilmesini sağlamıştır…

İddia ediyorum, Eğer CHP ve MHP tüm kadroları ile çalışabilseydi, Ulusalcılar inadından, yazlıkçılar tatillerinden vazgeçip bu kritik seçimde oy kullansaydı, birinci turda ipi göğüsleyen aday, Ekmeleddin İhsanoğlu olurdu…

Ama olmadı…

Gürsel Tekin’in, “CHP bu seçimin kazananıdır” söylemi de gerçekleri yansıtmıyor…

Seçim sonrası CHP içinde kaynatılan kazanda, çalışmayan, sandığı boykot eden ve bu konuda yurttaşları da ikna etmeye çalışan ulusalcılar, olayın kolayını seçerek eleştiri yağmuru ile Genel Başkanı istifaya ve Kurultayı toplamaya çağırıyorlar…

Biraz insaf…

Siz seçimde hangi çabayı gösterdiniz ki eleştiri hakkını kendinizde buluyorsunuz…

Meslektaşım Sayın Emine Ülker Tarhan’ın konuşma yaptığı kürsünün etrafın toplanan beyler, bayanlar hiç biriniz sahada göremedik…

Adayı içine sindiremediğini söylemesine karşın sahaya inip çalışan, Sayın Muharrem İnce’nin yaptığını yapabilirdiniz. Bu günde eleştiri hakkınız olurdu…

CHP’nin tüm tabanı ulusalcı ve Kemalist’tir. Bu kritik seçimde Kemalizm’le kan uyuşmazlığı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek, Kemalistlerin en önde gelen görevleriydi…

Sizler bu görevden kaçtınız…

Sakın kalkıp bana, seçim öncesi söylediğiniz “Çatı adayı ile Erdoğan arasında fark yoktur. Ha Ali Veli, ha Veli Ali” söyleminizi tekrarlamayın. Seçim propagandası sırasında çok fark olduğunu hep beraber gördük…

Ben halkın içindeyim, CHP tabanında birçok kişi bu tavrınıza ateş püskürüyor ve seçimin kaybedilmesinin nedenini size ve oy kullanmayan yazlıkçılara bağlıyor…

Bundan haberiniz var mı?..

Yoka benden duymuş olun…

Son söz:

Çalışmayanın, bir şey yapmayanın kolaya kaçıp yapılanları eleştirme hakkı kabul edilemez… 13.08.2014

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet savcısı 

 
Toplam blog
: 310
: 504
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Adaletin mülkün temeli olduğuna inanarak 32 yıl adalet görevini yaptığım için mutluyum ..