Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '21

 
Kategori
Öykü
 

ISLAK ELBİSE

Kadın durmadan bağıran oğluna sertçe bakarak elindeki cips paketini haşırdata haşırdata açtı. Kıvırcık kumral saçları terden alnına yapışmıştı. Annesi biraz önceki kızgınlığı çıkan rüzgâr ile süpürülmüş gibi dingin yüzüyle çantasının fermuarını açtı. Bez bir çantadan çıkardığı minik el havlularından sarısıyla çocuğun yüzünü kuruladı. Çocuk cipsin ilkini ağzına attığında ağlaması bıçakla kesilmiş gibi sustu. Dudaklarındaki cips kırıntılarını yalaya yalaya elinin tersiyle gözünün yaşını sildi. O sırada parka gelen satıcıların sesleri birbirine karıştı. “Baloncuuu, mısırcııı” Parkın dört bir yanındaki çocuklar satıcıların çevresinde çember yapmıştı. Diğerinin aldığı mavi balon, bir diğerinin annesine üzgün bakış olarak geri dönüyordu. Öbeklenmiş çocuklar alacağını alıp soluğu salıncakta, kaydırakta aldığında baloncunun yere sürtünen ayakkabısının sesi belli belirsiz duyuluyordu. Mısırcının arabası da gıcırdamaya, başka parklarda soluğu almak üzere, derin derin nefes alıp sırtını tuta tuta parkın önündeki yokuşu tırmanmaya başladı. Salkım söğütlerin altındaki bank rüzgârın sesine kulak kabartmış, erkenden gelip kendini mesken eden bebek arabalı kadının çekirdek çitlemelerine başını sallaya sallaya kızsa da rüzgârın sesinde dinleniyordu. Biten cipsin paketini çocuğuna uzatıp gözüyle işaret eden anne oğlunu az ötedeki çöp kutusuna kadar bakışıyla izledi. Çocuk paketi atıp eliyle itekledi birkaç defa tıkır tıkır sesler ilginç gelmiş olacak ki annesi yanına gelip ıslak mendil ile elini silerken bir yandan da oğlunun kolunu sertçe çekiştirip sırt çantasının olduğu banka doğru yürüdüler. Yanlarından geçen iki patenli kız çocuğu bu zoraki yolculuğu kesintiye uğrattı. Parktaki fıskiyelerin çalışmaya başladığını fark ettiklerinde anne ve çocuğun üstü başı ıslanmıştı. İkisi de bir birine kahkaha atarak baktı. Umursamaz bir omuz silkişiyle banka doğru yürümeye devam ettiler. Oturduklarında annenin üzerindeki tiril tiril elbisenin çiçekleri kuru kuru dalgalandı. Oğlanın beyaz tişörtü de kurumuştu. Sırt çantasını omzuna takıp, çevresine göz attıktan sonra oğlunun elini avcunda sakladı. Parkın dışındaki arktan minik köprüyle geçtiklerinde kulaklarına gıcırdayan ahşabın sesi ve arktan akan suyun cılız sesi takıldı.

 
Toplam blog
: 58
: 484
Kayıt tarihi
: 04.01.12
 
 

Kendinin farkında olmakla başlar herşey.  Akar giderken birşeyler insan tutunmak ister hayata. Bu..