- Kategori
- İnançlar
İslam'da özgürlük var mıdır?
Öncelikle İslam ve Müslümanlık kavramlarını birbirinden ayırmak lazım. İslam evrensel sistemin adıdır. Müslümanlık ise İslam'dan insanların algıladığı yaşam biçimidir.
Özgürlük denildiğinde egosal özgürlükten bahsediyorsak, ego etrafımıza ördüğümüz bir yanılsamalar duvarı olduğundan buna özgürlük değil tutsaklık dememiz daha doğru olur. Kendimizi dışsal varlıklarla tanımlıyorsak, içsel özgürlüğe ve evrensel bilince ulaşmamışsak, dışsal ve egosal özgürlük alanını kaybettiğimizde bunalıma ve kaosa sürüklenmemiz kaçınılmaz olur. Gerçek özgürlük özümüzdeki bilinci farketmek ve dışımızda kendimizi özdeşleştirdiğimiz yanılsamalardan (egodan) arındırmaktır. İşte İslam (yani evrensel sistem) dışsal yanılsamalardan insanların kurtulup içsel gerçek özgürlüğü bulmanın yollarını göstermektedir. Görünüşte yasak ve emir gibi anlaşılan öneri ve teklifler kişinin bu egosal yanılsamadan kurtulması ve özünü yani hakikatini bulması içindir. Tabiki bu öneri ve tekliflere uymak veya uymamakta kişi özgürdür. Sonuçlarına herkes kendisi katlanacaktır.
Önemli olan özgürlükten ne anladığınız. Eğer her dilediğinizi yapmaksa özgürlük, bu takdirde herkesin her dilediğini yaptığı bir toplumda yine özgürlük mümkün olmaz. Herkesin burnunun dikine gittiği bir toplum kargaşa ve kaosuda beraberinde getirir. Asıl özgürlük dışsal değil içsel anlamda özgürlüktür. Bu ise evrensel sistemin gereklerine göre yaşamımıza yön vermekle gerçekleşir. İslam'ın bütün hükümleri incelendiğinde emir ve yasak gibi görülen herşey aslında insana gerçek özgürlüğü kazandırmak için olduğu anlaşılacaktır. Gününü gün etme özgürlüğü arkasında daha çetin tutsaklıkları barındırır. Günah eken huzursuzluk ve iç sıkıntısı tutsaklığını biçer. İslam'ın bütün yasakları insanları tutsaklıklardan korur.
Doktorunun tavsiyelerine uymayan hasta belki bugün için kendini özgür hissedebilir.Fakat yarın daha büyük hastalık tutsaklığı kendisini beklemektedir. Bu anlamda özgürlük kavramını tekrar gözden geçirmekte ve değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum.
Müslüman toplumlarda veya çeşitli gruplarda özgürlük var mıdır? Yok mudur? gibi tartışmalar işin siyasi yönüdür ve bu tartışmalar bireylerin egosal yanılsamadan kurtulup kendi hakikatlerini ve içsel özgürlüklerini öğrenmeleri yönünden hiç katkı sağlamayacaktır.
Evrensel Sistemler kişilerin tartışmalarından ve doğmatik fikirlerden bağımsızdır. Örneğin yerçekimi kanunu hakkında kişilerin yorumları farklı farklı olabilir fakat bütün insanlar kendilerini aşağıya atsalar bedelini aynı şekilde öderler. Yorum ve tartışmalar Müslümanlığı bağlar, İslamı bağlamaz. Yeryüzündeki 7 milyar insanın Müslümanlık anlayışı kendilerini bağlar, İslam ise evrensel sistemdir.
Birçok kelime gibi Özgürlük kelimeside kişinin beynindeki veritabanına göre farklı anlamlar taşır. Bu nedenle hangi yaptırımların özgürlüğü kısıtladığı veya hangi serbestliklerin özgürlüğü sağladığı konusu göresel bir konudur.
Egosal yanılsamalar bize istediğimizi yapmanın özgürlük olduğunu söyler. Gerçekten özümüzdeki cevhere ulaştığımızda özgürlüğümüze kavuşuruz. Damla iken deniz olan insan artık damla olmanın özgürlüğünün, Deniz karşısında anlamını yitirdiğini farkeder. Hangi özgürlükten bahsediyorsunuz? Hangi kabilede veya dünyanın hangi yerinde hangi aileden doğacağınızı siz mi belirlediniz? Afrikada bir kabilede olmamaya siz mi karar verdiniz? Şeklinizi şemalinizi belirleyen siz misiniz? Demekki evrensel sistemde bizim müdahalemiz denizdeki damla misali?
Damla olarak özgürlüğünü sürdürmek isteyen kişi, Denizden mahrum yaşamakla bedelini öder. Damla, özündeki Denizi farkederse ve egosal yanılsamadan kurtulabilirse gerçek özgürlüğü bulacaktır.
"Bir damla olma kendini deniz haline getir, madem denizi özlüyorsun, damlalığı yok et gitsin, beri gel beri" Mevlana
(Güncellendi)