Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

İsmail Tutoğlu ile Fatih Adıgüzel Burdur'da...

İsmail Tutoğlu ile Fatih Adıgüzel Burdur'da...
 

BİRLEŞİK KAMU İŞ GENEL BAŞKANI İSMAİL TUTOĞLU-GENEL SAĞLIK İŞ BASIN İŞLERİ SEKRETERİ FATİH ADIGÜZEDL


“AKP Hükümeti, Savaş Çığırtkanlığı Yapıyor”

AKP İktidarı Dışarıda Savaş Çığırtkanlığı, İçerde Toplumsal Kesimler Arasında Ayrımcılık ve Çatışma Kışkırtmaktadır

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Tutoğlu ile Genel Sağlık İş Basın yayın sekreteri Fatih Adıgüzel, dün Burdur’a gelerek çeşitli görüşme ve temaslarda bulundu. Eğitim İş ile birlikte KıvılcımHaber stüdyosunu da ziyaret eden Tutoğlu ile Adıgüzel KıvılcımHaber’e özel açıklamalarda bulundu.

“Sendikal örgütlenme çalışması yapmak, özellikle Birleşik Kamu İş’e yeni katılan Genel Sağlık İş Sendikası’nın Burdur’da oluşumunu sağlamak” için Burdur’a geldiklerini, Burdur’daki kamu emekçilerinin sorunlarını dinlemek, onların sıkıntılarını paylaşmak ve bu bilgileri kamuoyuna duyurmak için Burdur’da olduklarını vurgulayan Tutoğlu, “son zamanlarda Eğitim İş üzerinden gözlemlerimize göre büyüyemiyorsunuz. Örneğin Eğitim İş birkaç yıldır 25 binlerde çakılıp kaldı, patinaj yapmaktadır. Bunu açıklar mısınız?” şeklindeki sorumuzu cevaplarken, şu görüşleri ileri sürdü:

“Aslında Eğitim İş’in, Birleşik Kamu İş’in büyümediği noktasındaki düşünceniz eksik diye düşünüyorum. Çünkü belirli bir ortanda planlı bir büyüme sözkonusu. Ancak çok hızlı bir büyüme sözkonusu değil. Doğru politikaları savunduğumuzu toplumun tüm kesimleri söylüyor. Ancak kabul edelim ya da etmeyelim, bizim gibi yeni kurulan konfederasyonlarda –karşısında 4 tane marka konfederasyon var; iktidar baskısı var- AKP iktidarı döneminde AKP’ye rağmen kurulan ve büyüyen bir konfederasyonuz. Bu anlamda bizim büyümemiz sağlıklıdır. Bizim politikalarımızı benimseyen, özümseyen ve o politikalar doğrultusunda taraf olmak isteyen kamu emekçileri bizimle birlikte olmaya devam ediyor. Daha yeni, geçtiğimiz ay Genel Sağlık İş sendikası konfederasyonumuza katıldı. Önümüzdeki ay içinde enerji işkolundaki sendikamızı oluşturacağız. Ve bu üye artışı artarak devam edecek. Önümüzdeki dönemde üye artışının daha hızlanacağını düşünüyoruz. Çünkü doğru politikaları savunuyoruz. Doğru işler yapıyoruz. Bu doğru işlerin mutlaka bir gün karşılığını bulacaktır diye düşünüyoruz.”

Türkiye’deki genel gidişat hakkındaki düşüncelerini ve çözüm önerilerini açıklarken Tutoğlu, Türkiye’nin AKP Hükümetleriyle birlikte sorunlara gömülüp kaldığını, büyük sorunlarla boğuştuğunu, Atatürk’ün dış politika ilkelerinden sapıldığında dolayı komşularla ülkenin savaş durumuna geldiğinin altını çizerek, savaşın emekçi halkın yararına olmadığını, Atatürk’ün Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesinin mutlaka izlenmesi gerektiğini belirtti. “Egemen güçlerin, uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda bölge halklarıyla savaş yapılması”nın “hem Cumhuriyet’in barış politikasına hem de ülkemiz halkının isteklerine uygun” olmadığını belirten Tutoğlu, “Birleşik Kamu İş olarak bu politikadan biran önce vazgeçilmesini talep ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

Tutoğlu, “savaş çığırtkanlığı” yapan AKP iktidarının ülkede şiddet uygulamalarıyla toplum kesimlerini birbirine düşürdüğünü, iç barışı da dinamitlediğini, toplumda ayrışma ve çatışmalara neden olduğunu belirterek Malatya’daki Alevi vatandaşın evinin saldırıya uğramasının bu politikaların bir sonucu olduğunu iddia etti. Bu tür olayları şiddetle kınadıklarını ifade eden Tutoğlu, halkı bu tür olaylar karşısında sağduyulu olmaya davet etti.

AKP iktidarının uyguladığı ekonomik politikaların halktan, emekçiden, ezilenden, fakirden yana olmadığını belirten Tutoğlu, “sermayeden, uluslar arası güçlerden yana tavır sergilemektedir. Onların taşeronluğunu yapmaktadır. Özellikle bir iktidarın kimin iktidarı olduğunu anlamak istiyorsanız kimden vergi alıp kimden vergi almadığına bakacaksınız.” Dedi.

Tutoğlu şu görüşleri ileri sürdü:

“AKP iktidarı pırlantadan vergi almazken, pırlantada vergi sıfırken sütten, peynirden, doğal gazdan, benzinden vergi alıyorsa o zaman halkın iktidarı değil bu zenginlerin iktidarı demektir. AKP’nin uyguladığı bu politikalardan biran önce vazgeçilmelidir. Yine emekçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin, sözleşmelilerin açlık sınırında yaşadığı bir ülkede zenginlerle fakirler arasındaki makasın çok açıldığını, bunun da toplumda çeşitli şiddet olaylarının doğmasına neden olduğunu, gazetelerde üçüncü sayfa haberlerinin gittikçe yoğunlaştığını görüyoruz. Bu ekonomik politikalar halkımızın çıkarına değildir. Ve bundan kurtulmak gerekir diye düşünüyoruz. Öğretmenlerimizin, sağlıkçılarımızın tüm kamu çalışanlarımızın işçi memur ayrımı gözetilmeden tümünün bu iktidardan kurtulması için ortak bir mücadele etmesi ve sosyal devletin yeniden yaratılması mücadelesine katkı vermesi gerekiyor. Bu anlamda Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak biz öncü olmaya, halkımız ve kamu emekçilerini uyarmaya devam edeceğiz. AKP iktidarının politikalarını deşifre edip halktan yana, kamusal politikaların uygulanması için çaba göstereceğiz.”       

Tutoğlu Burdur halkına şu mesajı verdi:

“Burdur halkına şunu söyleyebilirim. Başbakanımız diyor ki, “ülkemiz kalkınıyor”. Burdur halkına soruyorum: Burdur’daki işsizler, yoksulla fabrikaların kapanması, emeklilerin açlık sınırı altında yaşamasıyla Başbakanın söylediği bu tablo uyuşuyor mu? Eğer Başbakanın dediği doğruysa kalkınmadan ve büyümeden payını istemelidir halkımız. Biz Birleşik kamu İş olarak toplumun tüm kesimlerine kalkınmadan ve büyümeden yüzde 25 pay istiyoruz. Eğer bu söylem doğruysa, eğer gerçekten kalkınıyorsak o zaman Burdur sokaklarında dolaşan işsiz gençlerimizi nasıl açıklayacaklar? Burdur’da kapanan fabrikaları nasıl değerlendireceğiz. Çöpten ekmek toplayanların olduğu bir ülkede nasıl kalkındığı söylenebilir? Bunun mutlaka Burdur halkı tarafından değerlendirilmesi, sorgulanması ve iktidarın söylediklerinin ne kadar n kadar gerçek dışı olduğunu mutlaka test edilmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Mustafa Kemal Samsun’dan Ankara’ya yürüyüşünü başlattığında, bağımsızlık savaşını başlattığında bundan daha zor koşullarda bu ülkenin kurutuluşuna katkı sunmuştur. Şu anda o zamankinden daha zor bir durumda değiliz. Ve ulus devletimizi, emeğimizi daha rahat bir şekilde savunabiliriz diye düşünüyorum. Bu konuda Burdur halkı da gerekli duyarlılığı gösterecektir. Ayrıca Burdur’un benim için ayrı bir yeri vardır. 1993 yılında Burdur’da askerliğimi yaptım. Onun için buraya geldiğimde o anılarım yeniden canlandı. Bu noktada da Burdur’da olmaktan, Burdur halkıyla buluşmaktan da mutluyuz.” 

***

“Neoliberal Politikalar Türkiye’yi Esir Aldı”

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu üyesi Genel Sağlık İş Sendikası Genel Basın- Yayın ve Sosyal Etkinlik Sekreteri Fatih ADIGÜZEL, Konfederasyon Genel Başkanı İsmail Tutoğlu ile beraber örgütsel çalışma yapmak, çeşitli illerde sendikanın örgütlenmesi faaliyetlerini yürütmek amacıyla çıktıkları yurt gezisinde ilimize de uğrayarak Eğitim İş ziyareti sırasında Kıvılcımhaber bürosunu da ziyaret etti. Kıvılcımhaber’le özel bir söyleşi yaptı.     

Uzun yıllar KESK’e bağlı SES’de çeşitli kademelerde sendikacılık yapan, en son SES MYK’da Örgütlenme Sekreterliği görevindeyken milli mesele üzerindeki ideolojik ayrılıklardan dolayı istifa ederek Genel Sağlık İş’e geçen, orada Genel Basın- Yayın ve Sosyal Etkinlik Sekreterliği görevi yapan Adıgüzel, neden Birleşik Kamu İş’i tercih ettikleri sorusunu, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, kamucu özellikteki doğru politikalarından dolayı diye cevaplıyor.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM TAM BİR TUZAK

Adıgüzel, Sağlıkta Dönüşüm uygulaması hakkında da, tam bir “tuzak” olarak değerlendirmede bulunuyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Tam Gün Yasası’yla örneğin üniversite hocalarının “muayenehanecilik”le “para kazanma” yolunu seçtikleri ithamının haksız olduğunu, Bakanın kendisinin milletvekili olmazdan önce, Erzurum Üniversitesi Çocuk Anabilim Dalı Başkanıyken üniversitenin tam karşısında muayenehanesinin bulunduğunu, bu gerçeği TTB Başkanının o dönemde hatırlattığını belirtti.

Adıgüzel, “sağlık iş kolu gittikçe şiddetin hâkim olmaya başladığı bir sektör haline gelmiştir. 4 ay önce Antep Devlet Hastanesinde Ersin beyin ölümü sağlıkta dönüşümün bir sonucu.” Diyerek, “Sağlık Bakanı insanları şiddete zorluyor.” Şeklinde iddia etti.. Ve “Sağlık Bakanlığı’nın şiddete karşı önlem alması gerekiyor.” Diye de uyarıda bulundu.

NEOLİBERAL POLİTİKALAR TÜRKİYE’Yİ ESİR ALDI     

“Aile Hekimliği sistemini getirerek sağlık ocaklarımızı kapattılar. Aile hekimliği bazı illerde şu anda işlemiyor. Çünkü doktoru doktorluk yapmıyor bütün angarya işleri yapıyor. İlacından tut kanına kadar işletmenin bütün işlerini o yapıyor.”Şeklinde ifade eden Adıgüzel, “dün Denizli’de örgütlenme çalışması yapıyorduk. Bir aile hekimiyle sohbet imkânı bulduk. Şöyle bir soruyla karşılaştık. Ekonomimiz her geçen gün darboğaza giriyor. Neden dedim Hocam? Şundan dedi. Temizliğinden tut, ilacına kadar her şeyi ücretsiz vermemiz gerekiyor. Aile hekimi Yunanistan’da bundan 10 sene önce iptal edildi. Türkiye’de bunun tersi oluyor.” Şeklinde konuştu. Adıgüzel bun a neden olarak da, “neoliberal politikalar Türkiye’yi maalesef esir etti.” Diye değerlendirmede bulundu.

ÜNİVERSİTE HASTANELERİ SAĞLIK BAKANLIĞINA DEVREDİLMEKTEDİR

Adıgüzel şu görüşleri ileri sürdü:

“Sağlık alanında her geçen gün şartlarımız daha kötü oluyor. Üniversitelerde akademisyenler bilimsel çalışma yapamıyor. Sağlıkta Sağlık Bakanlığına devir süreci başlamıştır. Örneğin Gazi Üniversitesi Sağlık Bakanlığına devrolunmuştur. Marmara Üniversitesi devrolunmuştur. Hocalar Bakanlığa geçtiği için ameliyat bile yapamıyor. Bakanlığın atamış olduğu uzmanlarca ameliyat yapılabiliyor. Birkaç önce Sayın Sağlık Bakanı şunu demişti: “Bütün öğretim üyeleri her gün poliklinik yapacak!” Sayın Bakan sesleniyorum: Kendisi milletvekilliği öncesi hiç iç poliklinik yapmış mı acaba?”

Genel Sağlık İş olarak tüm Türkiye’de sağlık emekçilerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Diğer sendikalara şu çağrımızı yeniden yeniliyoruz: Biz Atatürkçü, Cumhuriyetçi, kamusal hizmeti önemseyen bir sendika olarak tam bağımsız bir Türkiye için, vatanın satılmasına karşı duran bir örgütlenme modeline herkesi davet ediyorum.” 

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..