İspanya, EURO 2012'ye son şampiyon olarak geldi, öyle gidiyor!

İki kaleci de kaptan; aynı zamanda büyük kaleci.

Biri, kurtardıkça kurtardı; öteki ise, tam 4 gol yedi.

İspanya kalecisi Casillas ile İtalya kalecisi Buffon’dan söz ediyoruz. Casillas, finale gelinceye değin oynadığı maçlardan sadece birinde gol yemişti. O da, grupta oynanan İtalya maçı...

Grupta yenişemeyen (1-1) iki takım, finalde karşı karşıya geldi. 

Casillas, İtalya’dan bu kez gol yemedi; yediği o tek golle tamamladı EURO 2012'yi.

*****

İspanya, bildiğiniz gibi/ydi...

“Top bende, gel, ayağımdan alabilirsen al!” havasında. İtalya ise, ileride iki futbolcusuyla “pusu”da bekliyor. Bekleyenler, Balotelli ile Cassano... Top, kendi alanlarına gelince,  onların dışında kalanlar, topluca savunmada...

Maç bu havada gidiyordu ki, İspanya, golü erken buldu. 

Casillas’ın kurtarışları, İtalya’nın işinin zor olduğunu gösteriyordu. Ayrıca, önceki maçlarda yönlendirici olan Pirlo, etkisiz kalıyordu.

Beklenmedik sakatlıklar İtalya’nın belini büktü.

Önce, Chiellini sakatlandı, çıktı. Sakatlık, ikinci yarıda da İtalya’yı güç durumda bıraktı. Son değişiklik olan Motta, daha oyuna ısınamadan sakatlanınca, İtalya bir eksildi. Böyle olunca, İtalya, akın yapamadı neredeyse.

Oysa İtalya, çok önemli fırsatlar yakalamıştı.

İtalya’nın eksik kalışı, İspanya’nın etkili paslarla İtalya’yı oynatmayışı, maçın sonucunun ne olacağını gösteriyordu. İspanya, 2 fark yetmez gibi, başka goller aradı. İtalya’yı etkisiz, moralsiz, güçsüz durumda yakalamışken golleri sıraladı.

Maç, dört dörtlük bir maç oldu.

Özetlersek:

İspanya, İtalya karşısında, başlarda o kadar etkili olmasa da, maçın genelinde, hele İtalya eksik kaldıktan sonra, daha da etkili oldu. İtalya’nın akın yapamadığı, o eksik kaldığı bölümde, İspanya, şampiyonluğunu zaten ilan etmişti.

İspanya, yakaladığı fırsatları iyi değerlendirdi. Buna karşılık, İtalya, fırsatları değerlendiren değil, harcayan oldu.

*****

Hiçbir maç, bir sonraki için ölçüt olmuyor.

Görüldü ki, İspanya, oyun tarzıyla zaman zaman bıkkınlık verse de, sonuca gitmeyi biliyor. İşi aceleye getirmeden, telaşa kapılmadan, ezberlenen oyununu sürdürüyor.

Bu oyun tarzını İspanya’dan başkası uygulayamaz.

Forvetsiz,  4-6-0 düzeninde oynatıyor diye eleştirilen Del Bosque, İspanya’yı EURO 2012’ye hangi sıfatlarla getirmişti?

2008 Avrupa Futbol Şampiyonu!
2010 Dünya Kupası’nın sahibi!

İspanya, son şampiyon olarak geldiği EURO 2012’de kazandığı bu şampiyonlukla, 4 yıl daha “son şampiyon” unvanını taşıyacak.

İspanya, EURO 2012‘den evine bu unvanla, mutlu dönüyor.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com