Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Haziran '16

 
Kategori
Yurtdışı Tatil
 

İspanya gezi notları (3)

İspanya gezi notları (3)
 

Avrupa Birliğine giren her ülke,  şoförlerin dikkatini dağıttığı için  karayollarındaki bütün reklam panolarını kaldırmak zorunda.  Bu yüzden İspanya’da da yollarda hiç reklam panosu göremezsiniz. Yalnız İspanyolların simgesi boğa olduğu için AB’den sadece boğa figürlerini işleyen reklam panosu koyma izni istemişler. Onlar da yolun çok gerisinde ve siyaha boyanmak şartıyla..... Zaten yolda da sadece iki tane siyaha boyanmış boğa figürü gördük.

İspanya’da mezarlar kiralık. Yani öldüğünüzde gömüldüğünüz mezarın yıllık kirası var. Bu kirayı çocuklarınız veya torunlarınız ödüyor. Eğer ödemezlerse, kemikleriniz alınıp, belediyeye ait olan bir yere gömülüyor.  Bu yüzden çocuklarına güvenmeyen kişiler öldüklerinde bedenlerinin yakılmasını vasiyet ediyorlarmış. İlginç bir uygulama, değil mi?

Bir sonraki gün gittiğimiz şehir Girona (İspanyolca Gerona) kentiydi. Girona,  Katalonya özerk bölgesinin en milliyetçi olduğu şehirmiş. Katalonya bölgesindeki dört şehirden de en küçüğü  oluyor.  Şehir iki nehrin arasına kurulmuş. Nehir üzerinde gördüğünüz demirden köprüyü, Eyfel kulesini inşa eden Gustave Eiffel'in firması tarafından, inşa edilmiş. Nehir kenarındaki evler ilk bakışta bizim Amasya’daki Yeşilırmak üzerindeki evleri andırıyor.

Eyfel'in yaptığı köprü.

Köprü üzerinden nehrin görünüşü...

Ortaçağda bu şehirde Yahudiler yaşarmış, ama baskılar sonunda burayı terk edip, Osmanlı topraklarına sağınmışlar.  1809 yılında ise bu şehre Napolyon saldırıp büyük bir direnişle karşılaşsa da şehri ele geçirmiş. Ancak gerilla hareketi başlatan Girona’lılar 5 yıl sonra şehri geri alıp, bir zafer meydanı ve heykeli inşa etmişler.

Girona tarihi bir şehir. Yahudi mahalleri ve katedralleri ile ünlü. Aşağıda fotoğraftaki katedraldeki heykeller İsa’nın havarilerini gösteriyor.

Şehrin çıkışında direğe tırmanmış bir aslan heykeli var. İnsanlar şehirden çıkarken bu aslan heykelinin poposunu okşayarak dilek dilerlermiş. Ben de gelmişken, heykeli okşayarak bir dilek diledim.

Girona iline bağlı olan Figueres  ise tanınmış İspanyol ressam Salvador Dali’nin doğduğu yer.  Burada Dali tarafından tasarlanan bir müze var. Adı da Salvador Dali müzesi. Müzeye girmek için bir gün önceden randevu almanız gerekiyor. Çünkü buraya rağbet çok fazla.  

Müzenin çatısındaki yumurtalar bereket  anlamına geliyor.

1904 yılında doğan Salvador Dali 14 yaşındayken ilk sergisini açmış. 1922 yılında ise Madrid’e giderek kübizm ve dadaizmin etkilerinde kaldı. 1926 da Paris’te Pablo Picasso ile tanıştı. Picasso, kendisine artık kendi tarzını oluşturmalısın deyince, sürrealist, (gerçek üstü resimler) yapmaya başladı.

Bu fotoğraf ilginç. Dikkatle bakıldığında arkadan bir kadın figürü var. Kamera ile bakılınca Lincoln'un resmi var.

Bu resimde Dali, eşiyle birlikte geçmiş hayatını sorguluyor. 

Salvador Dali,  sadece ressam değil, aynı zamanda heykeltraş, film yapımcısı ve takı tasarımcısıydı. Yani çok yönlü bir sanatçıydı.

10 Haziran 1982'de Dalí'nin çok sevdiği karısı, menajeri, modeli ve ilham perisi Gala hayatını kaybetti. Gala'nın ölümünden sonra yaşama isteğini kaybeden Dalí, karısının öldüğü ve gömüldüğü Púbol Kalesi'ne yerleşti ve münzevi bir hayat sürmeye başladı. Dalí, 23 Ocak 1989'da kalp yetmezliğinden öldü ve Figueres'te kendi adını taşıyan müzenin mahzenine gömüldü.

Devamı bir sonraki yazıda....

 

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara