İSPANYA ve flamenko

Yabancı ülkeler, yabancı kültürler, oldum olası ilgimi çeker. Homelink'le tanışmam bu manâda benim için büyük bir şanstır.

4 yıldır keyfini sürdüğüm, Homelink (www.homelinkturkey.com/) seyahatlerimizin bu yılki aktivitesini plânlarken, bu defa İspanya'yı hedef almıştım, iyi de olmuş...

Homelink tatilimin ilk durağının Barselona olacağı netleşince araştırıp öğrendim ki;

İspanya, Batı Avrupa'nın Fransa'dan sonra en geniş topraklara sahip ve 40.491.051 nüfusuyla, Avrupa Birliği'nin en kalabalık 5. ülkesi.

İspanya 17 Özerk bölgeden oluşuyor ve Katalunya 1.615.908 lik nüfusuyla İspanya'nın Madrit'ten sonraki en kalabalık bölgesi ve Barselona, Katalunya özerk bölgesinin başkenti..

Katalunlar bölge değil, kendilerini bir devlet olarak görüyorlar. İspanya'dan tamamen ayrılıp, kendi özgür yönetimlerini kurmak için merkez yönetimle mücadelelerini sürdürüyorlar. İspanyolca konuşmayı reddedip, sadece Katalunca konuşuyorlar.

...

Ve Barselona; siyasi, fiziki, beşeri, tarihi ve de turistik özellikleri bakımından hem Avrupa'nın hem İspanya'nın en çok turist çeken enteresan, cazip ve romantik şehirlerinden birisi.

...

Katalunya Meydanı, etrafındaki bulvarlarıyla,havuzları, Katalunya Palace ve benzeri tarihi yapılarıyla, büyük alışveriş merkezleri, Hard Rock Cafe benzeri bar,kafe ve restaurantlarıyla, kentin en çok ilgi çeken meydanlarından, uğrak yerlerinden biri.

Bir ucu Katalunya Meydanı'na açılan Gracia Bulvarı, Paris'teki Champ Ellys bulvarını aratmayacak ihtişam ve hareketliliğe sahip. Gaudi'nin Casa Batio'su, Burberry, Zara, Mango gibi daha pek çok tanınmış dünya markalarının satıldığı büyük mağazalar Gracia üzerinde.

Ve La Rambla...

Franco döneminden sonra bir nehir yatağı üzerine inşa edildiğini öğrendiğim caddenin orta ve en geniş bölümü yayalara ayrılmış. Yol boyunca çınar, meşe ağaçlarının yer aldığı bu cadde, yaklaşık 2 km uzunluğunda, Katalunya Meydanı'ndan başlayıp deniz kenarına, Cristof Colomb'un heykeli'nin bulunduğu geniş meydana kadar devam ediyor.

Caddeye açılan sokak ve meydanlarıyla, yol boyunca yer almış kafe, restaurant ve mağazalarıyla, sağında ve solundaki taşıt trafiğiyle, yol üstündeki sokak çalgıcıları, dansçılarıyla, ressamları, palyaçoları, omuz omuza gezen her milletten insan kalabalığıyla şehrin nabzının attığı La Rambla...

Ve Reial(Plaça) Meydanı, ortasındaki yuvarlak havuzu, sütunların arkasındaki, sayısız restaurant, kafe ve barın yer aldığı, büyük, ilginç, renkli, neşeli alan ve nihayet Tarantos...

İspanya'ya gelmeden önce izlemeyi kararlaştırmıştık. O yüzden buraya geldiğimden beri, hem elimizdeki dökümanlardan, hem de internetten, "Otantik bir flamenko gösterisini nerede izleyebiliriz" diye araştırıyordum.

Önceki gün El Poble Espanyol denilen tarihi bir kalede bu tarz mekanların olduğunu tesbit etmiştim.

Bir duble içki ve bir saatlik flamenko gösterisi için adambaşı 45 euroyu gözden çıkarmış, hâttâ o gece için süslenmiş, püslenmiş(!), metroyla ilgili mekana da kolayca varmıştık ama rezervasyonsuz gittiğimiz için içeri girememiştik.

Bunun üzerine dün, aynı niyetle internette dolaşırken, Reial Meydanı'nda, Tarantos adlı bir flamenko gösteri mekanı olduğunu öğrenince, dünyalar benim oldu...

Nasıl olmasın?

45 euro değil, adam başı 8 euro ödeyerek girdiğiniz salonun sol taraftaki açık bardan isterseniz, fiyatları 5 ile 10 euro civarında olan içkilerden satın alıyorsunuz, sonra da serin, loş ve pembe ışıklı salonun sahneyi en iyi gören koltuklarından birine kuruluyor, buz gibi içkinizi yudumluyor ve flamenkocuları beklemeye başlıyorsunuz.

Flamenko; Aslında Güney İspanya'nın Endülüs bölgesine özgü bir dans ve müzik türü.

Flamenko, en çok çingenelerin, arapların ama zamanla pekçok ezilmiş, yoksul, acı çeken toplumların acılarını ve hüzünlerini dile getiriş biçimleri olmuş..

Flamenko demek; şarkı, el çırpma ve topuk vurmayla beslenen doğaçlama dans ve de gitar demek...

Dans esnasındaki sert duraksamalar, sert ve hüzünlü yüz ifadeleri, şarkıcının ve gitarın sesindeki hüzünlü yükselişler, tınılar, o insanların yaşamış olduğu mutsuzlukları ve acıları sembolize ediyor.

Ve işte; Gitar, vurmalı bir saz ve erkek şarkıcının içli sesiyle söylediği şarkıyla başlayan Tarantos'daki flamenko gösterisi, güzel İsyanyol kadın dansçının kıvrak dansıyla devam ediyor.

Gösterinin sonuna doğru, kadın dansçı müzisyenlere doğru ilerliyor, hoş bir reveransla onlardan birini piste davet ediyor. Önce yalnız dans eden erkek, bir süre sonra kadın dansçıyla gösterisini devam ettiriyor.

Gösteri bittiğinde, onları hayranlıkla alkışlarken, kendimi renkli ve büyülü bir rüyadan uyanmış gibi hissediyorum. Salonun Reial Meydanı'na açılan kapısından dışarı çıkarken, müziğin, dansın, flamenkonun üzerimde bıraktığı etkiden uzun süre kurtulamayacağımın farkına varıyorum....

İspanya ve flamenko...

Flamenko ve hüzün..

Hüznün büyüsü, hüznün güzelliği ve şu son 8 güne bedel bir keyif, daha ne olsun!