Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '12

 
Kategori
Dünya
 

İsrail – İran savaşı mümkün mü?

İsrail – İran savaşı mümkün mü?
 

İsrail - İran Savaşı


2008: İsrail İran’ı vuracak.

2009: İsrail İran’ı vuracak.

2010: İsrail İran’ı vuracak.

2011: İsrail İran’ı vuracak.

2012: İsrail İran’ı vuracak.

Siz de bıkmadınız mı artık bu şehir efsanelerinden. Ne zaman gündem biraz yumuşasa, yazılacak haber azalsa ertesi gün bu haber çıkar “İsrail İran’ı vuracak” diye. Ben onlarca gördüm, eminim siz de onlarca görmüşsünüzdür bu haberi.

Bu haberin çıkmasındaki amacın sadece gündem oluşturma olarak da kullanıldığına inanmıyorum açıkçası. Çünkü İsrail’in medya içerisinde çok güçlü lobisi var ve doğal olarak bunu kullanıyor. Bu haberler ise tek Türkiye’de değil tüm dünya basınında yerini alıyor. İsrail bu medya lobisiyle ara ara bu tür haberleri yayarak aslında nabız yoklama ve gözdağı verme amacı güdüyor.

Bu şartlarda ne İsrail İran’ı vurur, ne de İran İsrail’i. Çünkü bunu gerektirecek bir durum yok. Elbette her iki devlette birbirini tehlike olarak görüyor evet ama savaş öyle haydi yapalım denecek kadar basit bir olay değil. Özellikle batı cephesine ABD – Irak savaşı çok ders verdi. ABD’nin güçsüz olarak nitelendirilen Irak’ta bile senelerce mücadele edildi ve ABD ekonomik buhrana girdi. Kaldı ki İran ve İsrail gibi iki büyük devletin savaşmasında kazanan kim olursa olsun kaybeden ikisi olur.

Savaşlar iki taraf arasında yapılsa da muhakkak etkilenen çember daha geniştir. Birde İsrail İran savaşının altında yatan Yahudi İslam karşılaşması, nükleer silahların karşılaşması, bölge liderliği karşılaşması gibi etmenleri de göz önünde tutarsak bu çemberin ne kadar geniş olacağını tahmin etmek zor değil.

Peki, Türkiye işin neresinde durur. Türkiye böyle bir savaşın dünya kamuoyunda hep engelleyicisi olarak rol aldı. İran’a yapılacak ambargoların karşısında durmaya çalıştı Aslında Türkiye’nin nihai hedefi AB ile uzlaşılmaması halinde İran’ında içinde olduğu bir Şangay düzeni kurmaktı. Bundan dolayı İran ile elinden geldiği kadar ters düşmeme politikasını güttü. Fakat Suriye olayında ayrışım meydana gelince bu ihtimalin pek arkasından gitmeme kararı aldı. Çünkü kafa yapısı olarak batıya tamamen kapalı olan İran’ın; dış politika olarak hem batıya hem doğuya sırt çevirmeyen Türkiye’nin aynı havuzda yapacakları ilk iş birbirlerini boğmak olur.

Böyle bir savaşın çıkacağına şu an ki koşullarda ihtimal vermiyorum, fakat savaş çıkma halinde savaşın galibi kim olursa olsun kaybedeni de bizzat bu savaşın aktörleri olacaktır. Bu çemberin dışında kendisini tutmayı başarırsa kazanan Türkiye olacaktır. Türkiye dış politika izlediği hem batıya hem doğuya sırt çevirmeme politikasını bir batı doğu savaşı gibi görünen İsrail – İran savaşında da devam ettirmelidir. Bu iki devletin savaş durumundan dolayı zayıflamaları da lehine çevirmelidir.

Mehmet Emin ÖZTÜRK

 
Toplam blog
: 352
: 3094
Kayıt tarihi
: 02.08.08
 
 

1989’da Aksaray’ın Eskil ilçesinde doğdu. İlköğretimini 2004 yılında Eskil Cumhuriyet İlköğretimi..