Issiz ada'm

Sevgileri yarınlara bıraktınız çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden. (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz, çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde açan çiçekler vardı, gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz yahut vakit olmadı. B. Necatigil once, her zaman oldugu gibi Istanbul vardi o filmde benim icin. Yasadigim sürece hep ozleyecegim, hep asik kalacagim sehir. Hem de en sevdigim sokaklardan gorunutler susledi durdu filmi. Film hakkinda soyleyecegim en net sey erkekler ve kadinlarin neden anlasamadiklari cok belli; biri kacmak digeri de baglanmak icin yaratilmis cunku. Ne kadar guclu ve karizmatik de gorunse kadin, ozunde cok duygusal ya da duygusalligi hep baglanma durtusu uzerine kurulu. Isin garibi de erkegin duygusalligi da hep kacma durtusunu yaratiyor. Alper duygusuz bir adam degil; aksine o denli hassas ki, gercek sevgi onu urkutuyor. Kaybetmekten o kadar fazla korkuyor ki, hic sahip olmamayi seciyor. Sevdikce belki de kendini digerleri gibi hissetmekten korkuyor; cunku o kadar alismis ki kendini yabancilastirmaya. Ada, gordugum en sirin yuze sahip, ve derin oldugu kadar, kendini erkegine vermeye hazir bir kizin kabullenmisligine de sahip. Aski, birine baglanmayi o kadar seviyor ki, olacaklari bile bile kendini alikoyamiyor. Ada her kadin gibi sevmeyi seviyor, biriyle beraber uyumayi, hayati paylasmayi ve paylasirken kendini sunmayi seviyor. Her kadin gibi iste. Ya da cok kadin gibi diyelim. Alper ve Ada her kadin ve her erkek gibi aslinda; yasadiklari da her iliski gibi. Baslangiclari hep guzel ve sonlari hep ayni. Ben filmin sonunda Alper icin hic uzulmedim, Ada icin de. Alper onu kaybettigi icin oyle hissediyordu, eger Ada tekrar onun olsaydi yine Ada’yi terketmesine neden olacak seyleri hissedecekti. Yani sorun Alper’in Ada’yi yeterince sevmedigini dusunmesi olsaydi; farkli olabilirdi ama sorun Alper’in kendi bunyesinde devamli bir iliskiyi kaldiramamasi idi. Dolayisiyla Ada tekrar onun olsa, o icindeki ikilemlere, korkulara cikmazlara yakalanacak ve Ada’yi bir kez daha terkedecekti. Ada’yi ozleten sey; ayni zamanda onu cok korkutan, kacirtan seydi cunku. Ada icin de uzulmedim; cunku Ada huzurluydu. Imkansizi sevmisti ve imkansizi sevenlerin sonu kacinilmazdi; oysa simdi en azindan guvende ve huzurluydu. Sevginin tek kisilik yasanmasi gereken durumlar vardir; Ada’nin durumu da oyleydi bencileyin. Ben aglamami yadirgamadim; filmlerde kolay aglayan kisilerdenim. Iliskilerin gercegini gormek uzdu beni. Filmde her sey o denli abartisiz ve gercekti ki, biraz hayal olsun istedim. Bazen gerceklerin bu kadar dogallikla yuzunuze vurulmasi agriniza gider ya, iste oyle bir seydi. Deli gibi sevmeye hazirsinizdir ama deli gibi sevmek kavrami aslinda hayallerdedir. Gercek hayatta deli gibi sevmenin, deneyimsel bir karsiligi yok aslinda. Hayatin bir suru yuzu var yasanacak; ask ve iliski sadece bir kesiti ve hayati butunu icinde degerlendirdiginizde bu kesit hayallerinizdeki gibi her seyden kendini siyirarak yasanamaz. Sevdiceginizin kusurlari olacak, sabahlari horlayacak mesela, capkin olacak, maco olacak, bencil olacak daha baska seyleri olacak; ama illaki bir seyleri olacak. Bunlar sizi kiracak zaman zaman. Sizin de kusurlariniz olacak, mesela alsiveris duskunu olacaksiniz, hassas, alingan, duygusal, bagimli olacaksiniz. Bunlar da sevgilinizi sikacak zaman zaman. Yine de bunlara ragmen kalabilmeyi ogreneceksiniz. Hayatin her yuzunu yasarken, sevmeyi, abartmadan sevmeyi ogreneceksiniz, abartilmadan sevildiginiz gercegini kabul etmeyi de. Yataga yattiginizda size sarilan birinin olmasi, hele o birinin sevdiginiz kisi olmasi sizi hep mutlu edecek; ama ne olursa olsun icinizde bir yerlerde hep yalniz oldugunuzu ve o nedenle her zaman guclu olmaniz gerektigini ogreneceksiniz. Hayat size insanlari kendinize katmanizi; ama her zaman aslinda esas olanin kendiniz oldugunu hep bir sekilde gosterecek. Ask her seye ragmen guzel ve yasanilasi bir duygu; ama susu, pusu ve buyusu gectigi zaman geriye kalanlari yasamayi bilenler icin.