Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '10

 
Kategori
Futbol
 

Issız ilk 11 ve tetanoz doğanlar..

Issız ilk 11 ve tetanoz doğanlar..
 

Beşiktaş yeni transfer sezonuyla birlikte şu sıralar bir hayli hareketli günler yaşıyor. Quaresma, Guti derken kim bilir belki Raul’da çoktan yoldadır. Yalnız Beşiktaşlı taraftarların ve Türk spor medyasının hatırlaması ve şimdiden konuşmaya başlaması gereken bazı gerçeklere değinmeyi Türk futboluna bir borç bilirim. Öncelikle bütün bir sezon “Yıldırım Demirören yeter” diye bağıran Çarşı, bu transferlerden sonra tetanoz aşılarını yaptırdılar mı? Çünkü Türkiye’de yıldız transferi bir hastalıktır. Hastalığın en büyük semptonlarından birisi ise zaten borç batağında olduğu halde yıldız oyunculara(özellikle otuzunu çoktan devirmiş olanlara) milyonlarca dolar ya da euro harcamaktır. Bu hastalığa değinmişken ‘tetanoz doğma’ durumuna da bir açıklık getirmek isterim.

Yeni doğan bir bebeğin göbek bağı steril olmayan bir keski ile kesildiğinde bu bebeğin daha doğumunda tetanoz hastalığına yakalanması söz konusudur. O zaman soruyorum: “Beşiktaş taraftarı, yıllardır kredisi bitmiş ve kendi tribünleri tarafından en ağır şekilde olumsuz tezahüratlara maruz bırakılmış Beşiktaş Kulübü Başkanı ile göbek bağlarını ne zaman ve nasıl kesebilecektir? Yoksa bu transfer sezonunda doğupta yarın Beşiktaş taraftarı olacak çoçuklarımız şimdiden tetanoz mudur?” (bkz: insaflı olmak) Cevabı ise oldukça açık; bu harekat Daum’un gönderilmesinden çok daha sancımalı olacaktır. Belki de olmayacaktır!.. Parasını ya da tazminatını verip bir futbolcuyu ya da teknik adamı gönderebilirsin ancak; milyonlarca Türk Lirasını borçlu olduğun bir başkanı göndermek senin, benim ya da bizlerin haddine bile değildir. İşin biraz da teknik boyutuna göz atalım.

Arsene Wenger’in en yıldız oyuncusunu henüz otuzlarına dayanmışken takımdan gönderdiğini biliyor muyuz? Arsenal’den Barcelona’ya transfer olan Henry’nin dribling sayısının ve patlama hızındaki istatistiki düşüşünden dolayı gönderildiğini kimler biliyor? Henry otuzundan sonra bir daha eski performansını yakalayabilmiş midir? Şunu çok iyi bilmeliyiz ki; Alex’den koşmasını beklemek ne kadar abesle iştigal ise otuz üç yaşındaki Guti’yi Beşiktaş’a transfer etmek ancak bir hastalığın belirtisidir. Peki harcanan onca mesai ve paradan sonra ya aşı tutmazsa? Son olarak futbol takımlarına gönül vermiş taraftarlara seslenmek isterim; sırf sizler taptığınız için yabancı bir futbolcunun otuzundan sonra kulüpte kalmasına sebebiyet vermeniz aslında kendi kulüp başkanınızın sonunu hazırlamaktır. Çünkü futbol tarihi çok iyi bilir ki bu iş hiçbir zaman karlı bir iş ya da karlı bir işletme makamı olmamıştır. Alex, Kewel, Ernst başarılı olmuş olabilir ama bu oyuncuların gittikleri ya da futbolu bıraktıkları gün Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a ya da Beşiktaş’a maddi olarak ne getirileri olacaktır bunu bir düşünmek gerekir. İlk 11 her zaman ıssız bir takımdır. Yani biri gelir biri gider. Sen sen ol, eğer ki önünde bir Hagi örneği yoksa otuzundan sonra hiçbir yabancıyı satın alma! İhanetin bedeli tümlenemez!.. Saygılar. Bir Fenerbahçe taraftarı.
 
Toplam blog
: 41
: 600
Kayıt tarihi
: 17.05.10
 
 

Merhabalar. Ben Emre Karatas. 28 yasinda bir İngilizce Öğretmeniyim. İyi bir futbol izleyicisiyim ve..