İşsizlik verileri ve motivasyon

Türkiye’ nin istihdam ve işsizlik sorununu belirlemek için araştırma yapılmış. Gerçekleştirilen araştırma 18 ve 45 yaş arası 600 kişiyle çeşitli insan kaynakları yöneticileri ile yüz yüze gerçekleştirilmiş. Araştırmaların sonucunda yüzde 63 istediği işi yapmıyor, istediği meslekte çalışmıyor. Bu veriler hiç de iç açıcı olmasa gerek.

İş arayanlar İK sitelerini yazılı basını takip ediyor oralardan kendine uygun işi bulmaya çalışıyor. Kişilerin internet aracılığıyla iş arama sitelerini takip etme oranı ise yüzde 73. Araştırmaya katılanların yüzde 41 ' i de firmaların kendi web sitelerinden iş başvurusu yaptıklarını belirtmişler. İş değiştirmeyi düşünenlerin yüzde 82 si insan kaynakları sitelerini kullanıyor ve yine Türkiye' deki genel işsizlik sorununun Yüzde 42’ lerde olduğu ortaya konulmuş. Yüzde 34 lük bir payda mesleki kurslara giderek farklı meslekleri de öğrenmeyi amaçlamakta. İş yerine güvenmeyenlerin oranı ise yüzde 19.Araştırmaya katılanların yarısına yakını ise dil eğitimi almayı tercih edenlerden oluşmuş.

Bu işsizlik sorununun yanında istenilen ücreti de alamamak çalıştığı paranın neye yeteceğinin hesabını sürekli yaparak yaşamak aslında bir ülke sorunu haline dönüşüyor. İstediğimiz işi ya da mesleği belki de yapamıyoruz bundan dolayı da mutsuzuz. Bu mutsuzluk ailemize çevremize iş arkadaşlarımıza yansıyor. Depresyon hayatımızın bir parçası haline dönüşüyor. Trafik halinde herkes birbirine bağırıyor açık aranırcasına. Kimse kuyruklarda beklemek istemiyor. Müşterilere verilen memnuniyet aşaması iş saatinin hemen bitmesinin düşlenmesiyle aynı paralellikte. Çalışanın motivasyonu maalesef düşüyor.

Çalışan motivasyonu ile ilgili 20’nci yüzyılın başlarından beri çok sayıda çalışmalar yapılmaktadır. Çalışan motivasyonu ile ilgili ilk çalışma 1930 yılında Elton Mayo tarafından Hawthorne araştırmalarıyla başlamış olup bunu Maslow ve Alfred’in çalışmaları izlemiştir. Motivasyon, insanları amaçlarına yönelten içsel kuvvettir ve sadece kendisi tarafından yönlendirilir. Motivasyon, kişilerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmaları şeklinde tanımlanabilir.

Motivasyon, bir insanı belirli amaçlar için harekete geçiren güç demektir. Diğer bir deyişle bir veya birden çok insanı belirli bir yöne doğru devamlı şekilde harekete geçirmek için yapılan çabalardır. Bu amaç üretim veya hizmet olabilir. Bu yüzden çalışanlara hizmetleri karşılığında çeşitli şeyler vaat edilir ve böylece kendileri belirli bir yöne doğru devamlı olarak özendirilir. İnsanları harekete geçiren, yönlerini belirleyen umutları, inançları ve ihtiyaçları vardır.
Ayrıca motivasyon çalışana enerji sağlayan, onu yönlendiren ve belirli davranışlarının devamını temin eder bir güç olarak kabul edebiliriz.
Bu yönüyle motivasyon iş performansına etki eden çalışmanın zinde ve verilecek görevlere her an hazırlıklı olmasını sağlayan psikososyal bir etkendir. Motivasyonumuzu yüksek tutmak ve de Mutlu olmak durumundayız en azından sağlığımız için. Değiştiremediğimiz bir şeyler varsa anın ve sahip olunanların değerini bilerek ve kendimizle barışık olarak yaşamalıyız...

Belki de en güzel iş bu!