Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Kasım '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

İş mi arıyorsunuz? Biz size döneriz

İş mi arıyorsunuz? Biz size döneriz
 

Yıllar sonra nihayet bir gün bende masanın diğer tarafında olmanın nasıl birşey olduğunu anlamış bulunuyorum. Bu masa hemen herkesin bildiği masalardan, muhtemelen bir toplantı salonunun büyük genelde elips masalarından. Bir yanında sevgili genelde çok heyecanlı, eli ayağına dolaşan iş arayan, diğer tarafında ise bu iş arayanın açıklarını arama, kısa sürede tanıma ve terletme gayesinde olan iş veren. Ama asla unutmuyorum, bir zamanlar bende oradaydım, iş arayan safında, nasıl mı?

Her ne şekilde olursa olsun, insan işim var bu görüşmeye öyle bir rahatlıkla geliyorum, hiç heyecanlanmayacağım desede yinede içinde küçükte olsa bir şeyler hissetmemesi imkansız. Bir de gelin görün ki işi olmayıpta iş arayan biriyseniz, sizi çağırdıkları yerde birbirine bakan koltuklarda tanımadığınız rakipleriniz var ve genel itibarı ile sizden daha iyi giyimli, daha az heyecanlı ya da özgüvenli görünüyorlarsa, işte o vakit ellerinizi koyacak yer bulamaz, iki cümle birden kurup cevaplayacağınız soruyu boğazınıza düğümlenen bir yumruk sayesinde anlamsız sesler çıkararak cevaplarsınız. Ben de oradaydım, karşımda ütülü takım elbiseli, en az benim kadar heyecanlı, elindeki poşet dosyanın içerisinde cv olduğu belli olan ben yaşlarda insan ve benim yanımda oturan ve karşımdaki ile benim kendimizden şüphe etmemize sebep olacak kadar dik ve kendinden emin şekilde oturup elindeki evrak çantasını kucağına koymuş, yine ama bu kez iddialı bir takım elbiseli bir insan daha. Orada o kadar "az sonra görüşmeye girecek ve hemen sonrasında yukarıda ofisi gösterilecek" gibi duruyor ki bir an umutsuzluğun ve ya dibe vuruşun zirvesini yaşıyorsun. O evrak çantasıda öyle gizemli bir şeydir ki insanın aklına binbir türlü şey gelir. - işe beni almalısınız bayım. işte bu çantadan çıkardığım evraklarda bunun kanıtıdır. Böyle mi diyecek acaba ya da - iş deneyimlerim ve sertifikalarım o kadar çok ki bakınız evrak çantamda ancak getirebildim. İkiside değildir oysaki, sadece görüntüye kattığı elin boş kalmasın çantasından ibarettir. En son böyle düşünür ve girersin odaya.

Yerin gösterilir oturursun, mülakatın ingilizce geçeceği yine ingilizcesi çok güzel bir abi tarafından ingilizce olarak söylenir sana. Az önce iki cümleyi boğazındaki yumruğu zoraki delerek çıkaran senden bu kez yabancı dilini kullanmanı istiyor olmaları ne de büyük bir travmadır. Bu saatten sonrada onaycı tavırlarınla genelde yes ve ya no şeklinde cevaplayabileceğin sorulara ağırlık vererek yoğun terleme nöbetleri eşliğinde kah en sevmediğin yönünü, kah ideallerini anlatır nafile çabalar kızarır bozarırsın.

Artık bizim başka sorumuz yok, sizin sormak istediğiniz her hangi bir şey var mı? denir. Aldığın tiyolarla acaba maaş nedir diye sorsam direkt olarak silerler mi adımı listeden yoksa sormalıyım böylece kendime güvenimi ispatlamış olurum ikilemi arasında genelde sormaz teşekkür eder ve kapının yolunu tutarsın. Geçici azap dinmiştir, eğer sigara tiryakisiysen alelacele bir sigara yakılmıştır. Bu azap bitmiştir ama peki ya cevap beklemek. "Biz size döneceğiz" cümlesini bir kaç on kere duymuşsan bu konuda tecrübelisindir, eğer olumsuz bir görüşmeyse aranmazsın. Çok nadir aranırsın olumsuz sonuç için ama bunun iyi olup olmadığı da tartışılır. Telefonda birini yüzünüze "üzgünüz ama kabul edilmediniz" demesi de ne derece insana güzel gelebilir ki. Gergin bekleyiş başlar, bir hafta kadar sonra ise umutların yarıya düşmesi durumu gözlenir. Eğer bir haftayı geçerse bu kez umutlar doğrusal bir çizgiyle değil, logaritmik olarak düşmeye devam eder. İki hafta geçmiş ve eğer hala bir sonuç yoksa o zaman biter bu bekleyiş. Tabi bunun birde aranma ihtimali var. - Mülakatınınz olumlu sonuçlandı ikinci bir görüşme için şu gün şu saatte burada olabilirmisiniz" diyen sekretere müjdecilere alınanlar gibi hediye almak geçer içinizden. Yine boğazda bir yumruk zorla evet denilebilir ve bilimum yakınlar aranarak güzel haber müjdelenir.

Daha sonrası bu yazının devamında, hele buraya kadar okuyunda...

 
Toplam blog
: 5
: 997
Kayıt tarihi
: 18.10.06
 
 

Şimdilerde geçmişe daha az takılabilmeyi başarabilmiş, sanata aç ama teknik bir yerde çalışan, çok ç..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara