Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '13

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul'a Sonbahar aniden geldi.

İstanbul'a Sonbahar aniden geldi.
 

Ekim ayı dün başladı. Ve pir başladı. İki gün öncesine kadar İstanbul'da çok sıcak adeta yazdan bir esinti gibi olan hava dün Ekim ayının girmesi ile birden soğudu, yağmurlar başladı. Bir kaç gündür meteoroloji uzmanları belli bölgelerde havanın bozacağını, yağmurların başlayacağını ve hava sıcaklıklarının 14 dereceye kadar ineceğini söyleyerek bizleri değişecek hava koşullarına karşı uyarıyorlardı. Sonunda bahsedilen soğuklar geldi.

Bu sabah internette ve basında okuduklarımdam öğrendiğime göre aralarında İstanbul'un da olduğu bir çok şehirde yağmur ve sel baskınları bekleniyormuş. Ayrıca düşen hava sıcaklıklarının hafta sonuna kadar devam edeceği de gene aynı haberlerde belirtiliyor. İşin en acıklı yanı birden gelen bu kış koşullarının İstanbul'u ve diğer şehirlerimizi ne zaman terkedeceği konusunda olumlu bir haberin olmaması.

Dün aniden soğuyan hava ve yağan yağmur sebebiyle bir gün öncesine kadar şort, askılı tişort ve sandalet olan giysi tarzımızı acilen değiştirmek zorunda kaldık. Mevsim değişikliklerinde bana en zor gelen ani değişen hava şartları sebebiyle kapalı ayakkabı, mont, kazak, yağmurluk gibi giysileri dolapta yaz başı kaldırıldıkları köşelerden bulup , çıkartmak. Sanıyorum ki bir çok kişi de bundan şikayetçi. Kış gelirken bir kaç gün önceden haber verse, yavaş yavaş, alışltıra alıştıra gelse daha iyi olmaz mı.

Ben dün sokağa çıkarken kapalı ayakkabı bulup çıkartmaya üşendiğim için sandalet ile çıkmak zorunda kaldım ve akşam dönerken yakalandığım yağmurda sular, seller içinde yalınayak dolaştığımdan hasta oldum.

Uzmanların bizi aniden soğuyan hava şartlarında ikaz etmeleri sebepsiz olmasa gerek. Zira çevremde grip, nezle ve soğuk algınlığı belirtileri gösteren yüzlerce insan dolaşıyor. Okulların yeni açıldığı da gözönüne alınırsa bu hastalıkların eğitm yılına yeni başlayan çocukları ne kadar olumsuz etkileyeceği açıktır.

Sanıyorum ki bir süre sonra  yağmurlar ve soğuk etkisini biraz azaltıp, güneş gene yüzünü bize gösterecek. Pastırma yazı gibi süprizlerle bize gene yazdan kalıntılar yaşatacak. Ama hiçbir zaman yaz gibi olmaz. Gerçi ben sonbaharı, kışı da çok seviyorum. Bu soğuk havaların, yağmurun, karın da çok zevkli yanları var. Soğukta sinemaya gitmek, yağmur yağarken bir kafede camdan dışarda koşanları seyrederken sıcak çayını yudumlamak, kar yağarken yüzünde dans eden kar taneleri ile dolaşmak da çok keyif verici. Yeter ki sağlık ve huzurumuz tam olsun.

Tabii bütün bu keyifli olayları anlatırken Yağmurda, karda İstanbul trafiğini ve bu trafiğin içinde evimize yetişmek için verdiğimiz savaşı düşünmek bile istemiyorum.

Hepimiz sağlıklı ve huzurlu bir sonbahar ve kış geçirelim. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..