İstanbul'da beklenen kar bekleneni verebilecek mi?

1987 yılının Mart ayında İstanbul’da yaşayanları güzel bir sürpriz bekliyordu. 4 Mart sabahı kalktığımızda her yeri bembeyaz karlar altında bulmuştuk. Kar o kadar çok yağmıştı ki kapıları, pencereleri zor açabilmiştik. Her tarafı silme dolduran kar o zamanın çarpık yapılaşmalarını, bozuk yollarını, çöp dağlarını bile beyaza büründürerek kart postallık görüntüler çıkmasına neden olmuştu.

İlk çocuklar karın cazibesine dayanamayarak kendilerini sokağa attılar. Çok fazla sürmedi ardından da büyükler fırladılar sokaklara. İstanbul’da yaşayan milyonlar İstanbul sokaklarında karlarla bu şekilde bir daha oynayamayacaklarını bilmeden doyasıya oynadılar. Elektriğin, suyun günlerce gelmemesi, ekmek sıkıntısı çekilmesi bile bozamadı neşelerini. O gün bugündür kar İstanbul’da Mart 1987’de yağdığı gibi hiç yağmadı.

Biz 1987 deki gibi bir kar yağışını beklesek de uzmanlar artık o şekilde bir kar yağışının İstanbul da mümkün olamayacağını söylüyorlar.

İstanbul’un nüfusunun çok fazla artmasıyla devasa bir şehre dönüşmesi, her yeri binaların kaplaması, çok katlı binaların sayılarının artması, asfaltlı alanların çoğalması gibi etkenlerle İstanbul da ısının ortalama 3 derece yükselmesi o eski yarım metre, bir metre karların geri gelmesini imkânsızlaştırmaktadır. Durum o kadar kötüdür ki bırakın yarım metreyi, bir metreyi, yerler kısa bir süreliğine kar tutarsa bile şanslıyız demektir.

İstanbul’un batısında hemen dibimizde, Silivri’de, Çatalca’da arabaları yollarda bırakacak kadar kar yağacağı, Kandıra’da, Gebze'nin kuzey bölgelerinde soğuktan hayat çekilmez duruma geleceği halde İstanbul un merkezi yerleri kara hasret kalacak yani beklenen kar ne bu yıl, ne de önümüzdeki yıllarda bekleneni bir türlü veremeyecektir.