Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '21

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

İstanbul'da Deli Mehmet

Bugün hava güzel. İlginçtir ki dünün ortalığı kasıp kavuran fırtınalı havasından, bugün eser dahi yok. Ama İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız eğer; her an, her dakika aniden bastırıp, gelen sürprizlere karşı hazırlıklı olmanız gerekir. Şehrin bir ucunda hava günlük güneşlik olabiliyorken, bir diğer ucunda hatta aynı kıtanın farklı noktalarında bile değişik mevsimler yaşanabilmektedir. İstanbul’u bir bakıma sürprizler şehri yapan özelliklerden biri de bu olsa gerek.

Dün İstanbul’un onlarca yerini yıkıp, geçen fırtınalı havasını görünce böyle bir blog yazmak aklıma geldi. Ve yukarıdaki başlıkla aldım sazı (kalemi) elime.

(Yazıyı ilgi çekici ve okunur hale getirebilmek için bir parça teşbihte (benzetmede) bulunmak istedim. Umarım başarılı olabilmişimdir.)

Dünkü fırtına İstanbul’da onlarca yeri yıkıp, geçtikten sonra; belli ki karın da artık eli kulağında. Neyse ki karlar altındaki Çamlıca Tepesi’ni, elimde Starbucks kahvemle doya doya seyretmeye artık sayılı günler kaldı. Ama söyledim ya, belli mi olur; temmuzdan kalma güneşli havanın, belki buraları biraz daha terk etmeyeceği tutar.

Gerçi, İstanbul’un karıyla fırtınası da ne ki? Hepi topu, yılda bir hafta, haydi yanıldın on beş gün ya var ya yok. Ama bir geldi mi de, şehri baştan aşağıya felç etmeden gitmiyor mübarek.

Ama bir Deli Mehmet fırtınası var dostlar. Benden duymuş olmayın. Ege’nin güzide şehri Muğla’nın güzeller güzeli tatil yöresi Akyaka’yı; her yılın nisan ayının ilk haftasından, ekim ayının sonuna kadar mesken tutan, haziran, temmuz ve ağustos aylarında zirveye çıkan, İstanbul’un Karadeniz sahillerinin poyraz ve karayeline bile neredeyse rahmet okutturacak kadar kuvvetli, lodosun Güney Ege sahillerinde yaşayan kardeşi bölgesel bir rüzgâr.

Şimdi sıra geldi rüzgâra bu ismin nereden, nasıl geldiğine.

Rivayete göre, 1970’li yıllarda bu bölgede yaşayan Mehmet isimli bir balıkçı, rüzgârlı bir günde eşiyle tartışır ve arkadaşlarının tüm engellemelerine karşın denize açılır. Teknesi günler sonra sahilde bulunur, cesedine ise tüm aramalara rağmen ulaşılamaz. Bölgede yıl boyunca esen rüzgâra, o günden sonra Deli Mehmet adı verilir.

Deli Mehmet rüzgârı, bölgede zamanla çeşitli spor etkinliklerinin düzenlenmesinde ilham kaynağı oldu. Dünyada ilk üç Kitesurf (uçurtma sörfü) merkezinden biri olan Gökova Körfezi’nin Akçapınar sahili, Deli Mehmet rüzgârının esmesiyle birlikte onlarca sörf tutkununun katılımıyla düzenlenen turnuvalara ev sahipliği yapmaktadır. Bu etkinlikler, sportif özelliğinin yanında Muğla’nın Ula ilçesinin tanıtımında da etkili bir kaynak oluşturmaktadır.

Biraz pandemi ve evden çalışıyor olmamın da etkisiyle, yılımın neredeyse önemli bir bölümü; Muğla’nın şirin beldesi Akyaka’da geçti. Zamanla Akyaka’da artık mit haline gelmiş bu hikâyeyi dinledim ve dinleyince de çok etkilendim.

Gördüğünüz gibi her fırtınanın, rüzgârın kendi içinde barındırdığı bir hikâyesi bulunabiliyor dostlar. Akyaka sahillerinde Deli Mehmet rüzgârının her esişinde, yıllar önce izine dahi rastlanılamayan o denizcinin geri geldiği rivayet edilir hep.

Fırtına deyip, geçmeyin. Evet, bir esti mi; dört tarafı birden yıkar, mahveder çoğu zaman. Ama her fırtına, mutlaka birinin geri dönüşüdür.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..